oğlum için gelecek hafta randevum vardı. | Open Subtitles | لدىّ موعد معه الأسبوع المُقبل من أجل إبني |
oğlum için savaştım ve savaşmaktan vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد قاتلتُ من أجل إبني و لا نيّة عندي أن أوقف القتال |
Her ne zaman buraya gelirse, oğlum için geldiğimi ona söyleyin. | Open Subtitles | عندما تأتي إلي هنا أخبرها أنني أتيت من أجل إبني |
oğlum için daha çok paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج للمزيد من المال من أجل إبني. |
oğlum için, Her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سأفعل أي شئ من أجل إبني |
-Üvey oğlum için. | Open Subtitles | من أجل إبني بالتبني |
oğlum için kendi hayatını feda etti. Bunun farkındayım. | Open Subtitles | لقد ضحى بنفسه من أجل إبني |
Bunu oğlum için yapıyorum. | Open Subtitles | أفعل هذا من أجل إبني. |
oğlum için endişeleniyor. | Open Subtitles | إنه يكافح من أجل إبني |
Tamam, oğlum için yapacağım. | Open Subtitles | حسناَ,. سأفعلها من أجل إبني |
oğlum için geri dönmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أعود من أجل إبني |
Yani demek istediğim bunu oğlum için yaptım. | Open Subtitles | ... فعلت ذلك من أجل إبني |
Yani demek istediğim bunu oğlum için yaptım. | Open Subtitles | ... فعلت ذلك من أجل إبني |
oğlum için oyuncak arıyorum. Henry. Belki adını duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | أنا أبحث عن لعبة من أجل إبني(هنري)ـ |
Jerry, oğlum için geldim. | Open Subtitles | (جيري) أتيت من أجل إبني |
Jerry, oğlum için geldim. | Open Subtitles | (جيري) أتيت من أجل إبني |
Bu, oğlum için. | Open Subtitles | من أجل إبني |
- oğlum için. | Open Subtitles | -إنه من أجل إبني ! |
oğlum için kalmalıyım. | Open Subtitles | من أجل إبني |
Oraya oğlum için gidiyordum. | Open Subtitles | -كنتُ ذاهباً من أجل إبني . |