Ve üçüncü tür proje, yerel çevre için bir şey. | TED | والنوع الثالث من المشروع، شيئاً من أجل البيئة المحلية. |
Bunu çevre için yapıyor. Ben ne yapabilirim ki? | Open Subtitles | هي تفعل هذا من أجل البيئة ، ماذا يمكنني أن أفعل ؟ |
Ama çevre için ağaç dikmek adına bir araya geldiklerinde sorun yoktu işte bu yaratıcılık. | TED | لكن إذا إجتمعوا معاً لزراعة أشجار من أجل البيئة ، فذلك سليم -- الإبداع . |
Birkaç yıl önce, New York Times yazarı Michael Pollan tarafından yazılmış bir makale okudum. Pollan bu makalede kendi yiyeceklerimizin bazılarını bile yetiştirmenin, çevre için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri olduğunu savunuyordu. | TED | قبل بضع سنوات، قرأت مقالا للكانب بصحيفة نيويورك تايمز "مايكل بولان" والذي ذكر فيه بأن بزراعة بعض من غذائنا هو أحد أفضل الأشياء التي يمكننا فعلها من أجل البيئة. |
çevre için iyidir. | Open Subtitles | إنها جيدة من أجل البيئة |