- Yine de dövüş, buradaki herkes için dövüş. | Open Subtitles | قاتل على أي حال. قاتل من أجل الجميع هنا. |
Ama hayır, her zaman kanunların herkes için... olduğu ideali için savaşan bir enayi vardır. | Open Subtitles | لكن لا، هناك دائماً أحمق ما مستعد للقتال من أجل فكرة أنّ القانون وُجد من أجل الجميع |
Ama hayır, her zaman kanunların herkes için... olduğu ideali için savaşan bir enayi vardır. | Open Subtitles | لكن لا، هناك دائماً أحمق ما مستعد للقتال من أجل فكرة أنّ القانون وُجد من أجل الجميع |
Filmde birden fazla kişiyle sikişen sen de dahil herkes için adil. | Open Subtitles | عادل من أجل الجميع. الذين يضاجعون أكثر من شخص أنت فى الفيلم... |
herkesin iyiliği için, bazı soruların cevapsız kalması daha iyidir. | Open Subtitles | بعض الاسئلة من الافضل ان تُترك بدون اجابة من أجل الجميع |
Müziğini bulacağım, paraları bulacağım ve herkes için her şeyi ayarlayacağım. | Open Subtitles | سأجد الموسيقى لك، وأحصل على القطع النقدية، وأجد حلولاً لكل شيء من أجل الجميع. |
Ve sıcaklıklar hafta içi boyunca da herkes için ılık olacak. | Open Subtitles | و بقية ايام الأسبوع درجات الحرارة، بـالرغم من أنّها ستكون على الجانب المتوسط، من أجل الجميع |
Sihler, Müslümanlar, Hindular, Hristiyanlar, herkes için... | Open Subtitles | ...من أجل السيخ ...والمسلمين والهنود والمسيحيين .. من أجل الجميع |
Senin için. Kendim için. herkes için. | Open Subtitles | من أجلك، من أجلي من أجل الجميع |
İnsanlar "herkes için birileri vardır." demeyi severler. | Open Subtitles | :الناس يقولون أشياء مثل "هنالك شخص من أجل الجميع" |
- Biz herkes için döndük. | Open Subtitles | كنت أعنى أننا عدنا من أجل الجميع |
Buraya sen hariç herkes için geldim. | Open Subtitles | فأنا هنا من أجل الجميع ماعداك |
Bunu herkes için yapacağım. | Open Subtitles | و سأفعل هذا من أجل الجميع |
herkes için de iyi bir şey. | Open Subtitles | وهو أمرٌ جيد من أجل الجميع |
herkes için herşeyi yaparsın. | Open Subtitles | تفعلين كل شيء من أجل الجميع |
Dylan, herkes için doğru olduğunu düşündüğüm için gittim ben. | Open Subtitles | (ديلان)، رحلت لأنني خلت أنه الأمر الصائب لأفعله من أجل الجميع |
- Bunu herkes için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا من أجل الجميع |
Diğer çocukların da eğlenecek bir şeyler bulmasına sevindim. Vecas'ın herkes için bir şeyleri vardır. | Open Subtitles | فيكاس) لديها الكثير من أجل الجميع) |
herkes için. | Open Subtitles | من أجل الجميع |
herkesin iyiliği için bu işi mahkemeden uzak tut, tamam mı? | Open Subtitles | - فقط إبقي هذا الشيء خارج المحكمة . من أجل الجميع , أوكي ؟ |