Yalnızca iyilik için uğraşan bir tane bile ajan tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف جاسوساً الذي يفعل ذلك من أجل الخير الأعظم |
Eğer doğru kuşanırsanız, iyilik için güçlü bir baskı olabilir. | TED | و بتسخيره بشكل صحيح، يمكن أن يكون قوة هائلة من أجل الخير. |
Zehri iyilik için kullanmak istiyorum, hasta olanlara yardım etmek için. | Open Subtitles | أريد أن إستخدامها من أجل الخير . لشفاء المرضى |
Şimdi hepimizin iyiliği için... gitmeni istemek zorundayım. | Open Subtitles | لذا من أجل الخير العميم يجب أن أصر على رحيلك |
Eğer bunu yaparsan, iyiliği için kaçacak ve sonra bitmiştir. | Open Subtitles | إذا كنت تفعل ذلك ، وانه سوف الترباس من أجل الخير ، ومن ثم فإنه قد انتهى. |
Şu anda, burada, onu Temelli def etmenin tam zamanı. | Open Subtitles | حسناً , هنا الآن هذا هو الوقت المناسب لوضع المسمار من أجل الخير |
Bu ikimizin beraber paylaşmamız gereken bir şey, yüce iyilik için. | Open Subtitles | الذي به علينا أن نتعاون من أجل الخير الأعظم |
Birlikte yaptığımız bu iş iyilik için bir fark yaratıyor. | Open Subtitles | العمل الذي نقوم به يصنع الفرق من أجل الخير |
Hâlâ güçlerimi iyilik için kullanmayı biliyorum. | Open Subtitles | لا زلت أعرف كيف أستخدم قوتي من أجل الخير |
Bu dünyada hâlâ iyilik için savaşan insanlar olduğunu düşündüğünü biliyorum ama iyilik diye bir şey yok canım. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك ما زلت.. ما زلت تفكر بإنه يوجد أناس في هذا العالم, يحاربون من أجل الخير |
Yapmamız gereken şey, saygıyla ve Sağlık Medya İşbirliği gibi örneklerden ilham alarak eleştirel düşünce değerlendirmesi yapmaktır. Süper kahraman filmlerinde söyledikleri gibi, iyilik için gücümüzü kullanalım. | TED | ما يتعين علينا القيام به هو التعامل مع التفكير النقدي بإحترام و أن نستوحي من الأمثلة مثل مافعل معهد التعاون الصحي في الأعلام. وكما يقولون في أفلام الأبطال الخارقة، دعونا نستخدم قوتنا من أجل الخير. |
Birleşin!" İnsanların birleşmesini istiyorum iyilik için mücadele etmesini. | Open Subtitles | - إتحدوا"! أريد من الطيبين أن يتحدوا ليس ضد شخص ما، بل من أجل الخير |
Ortak iyilik için çalışmaktan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن العمل من أجل الخير |
Sen ve ben iyilik için savaşıyoruz. | Open Subtitles | أنت و أنا نقاتل من أجل الخير سوياً. |
Yüce iyilik için değiller. | Open Subtitles | وأنه ليس من أجل الخير الأعظم |
İyilik için kullanacaktım. | Open Subtitles | جعله قوة من أجل الخير. |
iyilik için dövüşelim! | Open Subtitles | ! دعونا نقاتل من أجل الخير ! |
Herkesin iyiliği için, Bennet's Haydutları yok edilmeli. | Open Subtitles | بينيت من أجل الخير "اعددت خطة ذكيه, "سورينغو |
Demek herkesin iyiliği için oyuna getirildim. | Open Subtitles | -إذاً تمّ التلاعب بي من أجل الخير الأعظم |
insanoğlunun iyiliği için, ama özellikle onun için, sıtmasız bir dünyada büyüyebilmesi için. Teşekkür ederim. (Alkışlar) | TED | من أجل الخير للجنس البشرى، لكن خصوصا لأجلها، لكى تستطيع أن تكبر فى عالم بلا ملاريا. شكرا لكم. (تصفيق) |
En nihayet bunu Temelli sonlandırabileceğiz. | Open Subtitles | نحن يمكن أن ننهي هذا أخيرا من أجل الخير. |
Dönmeyeceksin, Temelli mi buradasın? | Open Subtitles | بأنكِ لن تعودين... ، حيث بأنكِ هنا من أجل الخير ؟ |