Ve yeni başkan için turlar başlayacak. | Open Subtitles | وعملية المقايضة، والتفاوض من أجل الرئيس الجديد |
Bize başkan için ölmek öğretilmemişti. | Open Subtitles | فى حين أننا لم نفكر يوماً فى الموت من أجل الرئيس |
Güneybatı 2'ye başkan için zırhlı araç lazım. | Open Subtitles | نحتاج الى سيارة مصفحة من أجل الرئيس عند الجنوب الغربى |
başkan için kendi canını feda etmeye hazır birinin olması gerekir. | Open Subtitles | يجب أن يكون المرء مستعداً للتضحية بحياته من أجل الرئيس. |
Güneybatı İki'ye başkan için zırhlı bir araç. | Open Subtitles | نحتاج الى سيارة مصفحة من أجل الرئيس عند الجنوب الغربى |
Söyledim ya! başkan için çok gizli bir görev üzerindeyim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك، أنا في مهمة سرية من أجل الرئيس |
başkan için dışarı çıkmadı senin için mi çıkacak? | Open Subtitles | لم يستسلم من أجل الرئيس ولكنه سيستسلم من أجلك؟ |
İkimiz de başkan için hayatımızı feda etmeye hazırız. | Open Subtitles | كلانا مستعد ليضحي بحياته من أجل الرئيس. |
- Barkov, başkan için burada değil. İş üzerindeymiş. | Open Subtitles | -باركوف" ليس هنا من أجل الرئيس, إنه في مهمة" . |
başkan için o adamı sırasından ettik. | Open Subtitles | هذا الذي أزحناه من أجل الرئيس |
Doug Stamper, başkan için her şeyi yapar. | Open Subtitles | Translated By Michel Shawwah سيفعل (دوغ ستامبر) أي شيء من أجل الرئيس |
Hüseyin... Amuda kalksana. başkan için. | Open Subtitles | (حسين) قف على رأسك من أجل الرئيس |
Bu kapanması oldukça zor bir fark-- ...Boise'deki destekçiler başkan için fazladan iki saat beklediler-- | Open Subtitles | وهذه فجوة كبيرة ليتم استدراكها المؤيدون في (بويسي) انتظروا لساعتين إضافيتين من أجل الرئيس... |
başkan için. | Open Subtitles | من أجل الرئيس |