Yamyamın kolu güç için ve kalbi de ruh için yemiş olabileceğini söylüyor | Open Subtitles | يمكن أن آكل لحم البشر قد أكل الذراع من أجل القوة و القلب من أجل الروح |
Sitede bazı insanların zenginlik ve güç için iblisle antlaşma yaptığı yazıyordu. | Open Subtitles | يعقدون صفقات مع الشياطين من أجل القوة و المال |
Oğlunu şuanki hizmet ettiğin güç için feda etmen gibi mi? | Open Subtitles | كما تصدّق انك كنت مضطرًا للتضحية بطفلك من أجل القوة التي تخدمها الآن |
Bir taraf güç için savaşır... diğer taraf intikam kovalar. | Open Subtitles | "جانب يناضل من أجل القوة" "و الجانب الآخر ينتقم" |
Bir taraf güç için savaşır... diğer taraf intikam kovalar. | Open Subtitles | "جانب يناضل من أجل القوة" "و الجانب الآخر ينتقم" |
güç için doğal olmalı. | Open Subtitles | يجب عليّ أن أدعو من أجل القوة. |
Son yirmi yılda, batılı elitler bıkmadan dünyada bu prospektüsü satmak için yarıştılar: Birçok partinin siyasi güç için savaşması ve herkesin onlar için oy vermesi gelişen çilekeş dünyada kurtuluşa giden tek yoldur. | TED | في العشرين سنة الأخيرة، كانت النخب الغربية تهرول دول كلل أو ملل في جميع أنحاء العالم لبيع هذا البيان: نضال الأحزاب المتعددة من أجل القوة السياسية وتصويت الجميع لهم هو الطريق الوحيد لخلاص العالم النامي الذي طالت معاناته. |
- güç için. | Open Subtitles | كله من أجل القوة |
güç için dua ettiğini söyledi. | Open Subtitles | وقال إنه يصلي من أجل القوة. |
"...ne de savaş güç için." | Open Subtitles | ولا المعركة من أجل القوة". |
güç için! | Open Subtitles | من أجل القوة |
- güç için. | Open Subtitles | -كل هذا من أجل القوة . |