| Onlar için, ailem için kendime bakmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أعتني بنفسي من أجلهم، من أجل عائلتي |
| Kardeşim için yaptım. ailem için yaptım. | Open Subtitles | أنا فعلت هذا من أجل أخي فعلت هذا من أجل عائلتي |
| Babam için yaptıklarına teşekkür ederim. Tüm ailem için. | Open Subtitles | شكراً لك لما فعلته من أجل والدي ولما فعلته من أجل عائلتي بأكملها |
| Ailem uğruna ve sizler uğruna dostlarım. | Open Subtitles | ،أرغب أن أكون التضحية من أجل عائلتي .ومن أجلكم جميعاً... يا أصدقائي |
| Ailemin iyiliği için. Ve tabii sizin için. | Open Subtitles | من أجل عائلتي , وعائلاتكم أيضاً |
| ailem için bu paraya ihtiyacım var anlıyormusun? | Open Subtitles | أحتاج إلي ذلك المال من أجل عائلتي هنا، اتفهم؟ |
| Yeğenim babasını kaybetti. ailem için buradayım. | Open Subtitles | و أبن أخي فقد والده ، أنا هنا من أجل عائلتي. |
| ailem için, iki küçük kızım için yaşanabilecek bir yer yapmak istedim. | Open Subtitles | أردتُ المُساعدة ، أردت أن أجد مكانً للعيش من أجل عائلتي. لبناتي الصغار. |
| Seni hayal değil ailem için bir şeyler yapmak istiyorum. | Open Subtitles | سأفعل أشياء من أجل عائلتي لا تستطيع حتى تخيلها |
| Bugün ailem için yaptığınız her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أريد أن أشكركِ على كل شيء فعلتيه من أجل عائلتي اليوم |
| ailem için son bir şey yapmama izin ver. | Open Subtitles | دعيني أفعل هذا الشيء الوحيد من أجل عائلتي |
| Aslında, ailem için yaptıklarına gerçekten ne kadar minnettar olduğumu yeterince söylemedim. | Open Subtitles | في الواقع، أنا لم أخبركِ كثيراً حول مدى تقديري لكل ما قمتِ به من أجل عائلتي. |
| Planımızda bir şeyler yanlış giderse o zaman ailem için kocamı Kral yapacağım. | Open Subtitles | واذا فشلت هذه الخطه سوف أجعل زوجي هو الملك من أجل عائلتي |
| Yitirdiğim ortak ve dostlarımın aynısını ailem için yapacaklarını bildiğim şeyleri yaptım sadece. | Open Subtitles | لقد فعلت فقط ما أعلم أن الأصدقاء والشركاء الذين فقدتهم كانوا ليفعلوه من أجل عائلتي |
| Ülkem için yaptım. ailem için yaptım. | Open Subtitles | فعلتُ هذا من أجل بلدي وفعلتُ هذا من أجل عائلتي |
| Bak ne diyeceğim... Bu gece ailem için dövüştüm. | Open Subtitles | ما فعلته اليوم فعلته من أجل عائلتي |
| Sadece ailem için yapıyordum. | Open Subtitles | كنت أفعل هذا فقط من أجل عائلتي |
| Fakat ailem için hapishaneye girdim. | Open Subtitles | لكن من أجل عائلتي أخترت أن أدخل السجن |
| Ailem uğruna ve sizler uğruna dostlarım. | Open Subtitles | ،أرغب أن أكون التضحية من أجل عائلتي .ومن أجلكم جميعاً... يا أصدقائي |
| Ailemin iyiliği için iyi bir kısmetle evlenmeliyim. | Open Subtitles | لابد أن أتزوج بشكل جيد، من أجل عائلتي. |
| Yani anlayacağınız, tüm bu hediyeler ailem içindi. | Open Subtitles | الآن أنتِ تفهمين، كل هذة الهدايا كانت من أجل عائلتي. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 