Yarın, 9:00. Tek değişiklik - o'nu annesi yerine sürücü götürecek. | Open Subtitles | -غدا فى التاسعة صباحا، تغيير واحد فقط السائق سيأخذه بدلاً من أمه |
Yarın, 9:00. Tek değişiklik - o'nu annesi yerine sürücü götürecek. | Open Subtitles | -غدا فى التاسعة صباحا، تغيير واحد فقط السائق سيأخذه بدلاً من أمه |
Biliyorsunuz, Kont onun Annesinden oldukça yaşlıydı ki annesinin asla bir daha adı anılmamalı. | Open Subtitles | كما ترى أن الايرل يبدو أكبر كثيرا من أمه لا يجب ذكر هذا مرة أخرى |
Josie'nin değil Ellie'nin zamanı azalıyor. 11 saat içinde şüpheliye annesinin veremediğini vermeli. | Open Subtitles | إذا الوقت على إيلي ليس جوزي حصلت على 11 ساعه لإعطاء الجاني الذي لم يتلقاه من أمه |
Küçük bir kız beni Yokebel adlı İbrani kadına götürdü çocuk gerçek annesi tarafından emzirilebilsin diye. | Open Subtitles | فتاه صغيره قادتنى إلى إمرأه يهوديه تدعى يوشيبل و بذلك أمكن للطفل أن يرضع من أمه الحقيقيه |
Charles, sadece çok kısa bir süre annesi tarafından sevildi. | Open Subtitles | شارلز لم يشعر بالحب مطلقا عدا من أمه باختصار |
Sevgili Annesinden kopartılıp ceza ve suçluluk veren zor bir okulda büyüyen biri. | Open Subtitles | المأخوذ من أمه المحبه ليتم إنشائه في مدرسة قاسية من العقاب و الخزي. |
Hakikat şu ki o, annesinin izni olmadan ondan alındı. | Open Subtitles | الحقيقة أنه تم أخذه من أمه بدون اذنها |
Bir yerde şöyle okumuştum: Çocuk Annesinden doğumda bile ayrılsa, annesinin sesini asla unutmazmış. | Open Subtitles | أتعلمين يا (إيفلين) لقد قرأت مرة أنه حتى و إن انفصل الطفل من أمه يوم ولادته |
O annesinin hediyesi ona! | Open Subtitles | انها هدية من أمه |
Gob kardeşini annesinin dolabından kurtarmak için eve doğru akın etmişti. | Open Subtitles | ... انطلق (جرب) للشاطئ ليبعد أخاه مما كان متأكد أنه مكيده من أمه |
Hayal sabırsızca büyümeye devam eder, doğum anı gelir ve ezilmiş çileklerle dolu yatakta Annesinden çıkar. | TED | لقد كبُر الحلم وأصبح نافد الصبر، اقتحم المياه، انسلخ من أمه في سرير من الفراولة المحطمة. |