Ve seni düşünüp Senin için yeterince iyi olup olmadığımı düşündüğümde. | Open Subtitles | وعندما افكر بشأنكِ وعندما اتساءل إذا كنتُ جيداً كفايةً من اجلكِ |
Annie, Senin için buradaki bütün toprağı, çalıları, hatta köpek kemiklerini yerdim. | Open Subtitles | آني، سأكل كل هذهِ الاوساخ في هذا الفناء من اجلكِ وكُلّ الأعشاب الضارة |
Tüm yol boyunca birinci sınıf hizmet. Sadece Senin için. | Open Subtitles | خدماتمنالدرجةالأولى،لكِ طوالالطريق ، فقط من اجلكِ. |
Sen savaşamıyorsan o halde Senin için onlarla ben savaşırım. | Open Subtitles | لو إنك عاجزه على القتال إذاً سأقاتلهم من اجلكِ. |
Sana iki kelime söyleyeyim: Trina DiPaolo. | Open Subtitles | حسناً انا لدي كلمتان من اجلكِ ترينا ديباولو |
Buraya bir kez daha döndüğün de Senin için çok fazla şey yapan harika bir adam olduğumu ve bana çok ihtiyacın olduğunu fark edeceksin. | Open Subtitles | في اللحظة التي ستخرجين فيها من الباب سوف تكتشفين كم هي الامور اللعينة التي قمت بها من اجلكِ وكما انا رائع |
Onların Senin için kavga etme fikri cazip geliyor. | Open Subtitles | وجيد لكِ ايضاً ، عاطفياً ان تشاهدين رجال يتقاتلون من اجلكِ |
Senin için baskılara göğüs gerebileceğini söylüyorsa bunu yapacaktır. | Open Subtitles | ان قال بانه يمكن ان يضحي من اجلكِ سيفعل ذلك |
Senin için tamamen Hristiyan olmak istiyorum bebeğim. | Open Subtitles | اريد ان اكون مسيحي بالكامل من اجلكِ طفلتي |
Angela, Senin için buradayım. Fakat işler çığırından çıkıyor. | Open Subtitles | أنجيلا "أنا هنا من اجلكِ" لكن هذا خارج عن سيطرتي |
Bunu Senin için yapıyorum. Hepimiz için. | Open Subtitles | انا اعمل ذلك من اجلكِ من اجلنا جميعا |
Senin için daha fazla tavuk kanadı kalır. | Open Subtitles | المزيد من أجنحة الدجاج من اجلكِ |
Senin için ne yapmamızı istiyorsun? | Open Subtitles | اخبرينى ماذا تريدنى ان افعل من اجلكِ ؟ |
Senin için ne yapmamızı istiyorsun? | Open Subtitles | اخبرينى ماذا تريدنى ان افعل من اجلكِ ؟ |
İki kere. Her şeyi Senin için riske attım. | Open Subtitles | مرّتين، لقد خاطرت بكل شئ من اجلكِ |
Aslında Senin için geldim. | Open Subtitles | في الحقيقة, انا هنا من اجلكِ انتِ |
Yeni evinin Senin için iyi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أظن ان محيطكِ الجديد جيد من اجلكِ |
- Tamam. - Senin için bir bardak değil ya da onun için 10 bardak. | Open Subtitles | حسنٌ واحد فقط من اجلكِ ، وعشرة من اجله |
Ama bunu Senin için yapıyorum. | Open Subtitles | لكنِ افعله من اجلكِ. |
Senin için ne yapabilirim, Ot Anne? | Open Subtitles | ماذا يمكنن أن أفعل من اجلكِ ؟ |
Kendini tamamen Sana adayan tek insanı öldür. | Open Subtitles | اقتلي الشخص الوحيد التى كرست نفسها بالكامل من اجلكِ |