Yedi dolarlarını Bunun için harcıyorlar. | Open Subtitles | سأنتج قصة شومان من اجل ذلك يدفعون لي هؤلاء الظباء السبعة |
Her ne kadar Bunun için galaksinin yarısını gelmiş olmamamız gerekse bile. | Open Subtitles | حتى وإن أضطررنا إلى إجتياز نصف المجرة من اجل ذلك |
Bunun için yeterince cesur musun? | Open Subtitles | هل أنت شجاع بما فيه الكفاية من اجل ذلك ؟ |
Ben bu işin yürümesini istiyorum ve Bunun için her şeyi yapmaya hazırım. | Open Subtitles | انا اريد حقا لهذه العلاقة الاستمرار وأنا مستعد لفعل اي شي من اجل ذلك .. |
Bunun için gelmemişti. | Open Subtitles | ولكنها هى من ذهبت لهم انها لم تذهب من اجل ذلك |
Sen bana yaşamam için ikinci şansı verdin, ve Bunun için seni seviyorum. | Open Subtitles | انت اعطيتني فرصة اخرى للحياة واحبك من اجل ذلك |
Dalga geçiyor olmalısınız. Beş çanı Bunun için mi çaldınız? | Open Subtitles | من المؤكد انكم تمزحوا , من اجل ذلك الشيء قرعت الاجراس الخمس؟ |
Bunun için kalmak istiyorsan, sana kalmış. | Open Subtitles | اذا اردت البقاء هنا من اجل ذلك فالأمر يعود إليك |
Bunun için hapse gitmemeli. | Open Subtitles | الذي من المفروض ان يكونه زوجي لا يجب ان يذهب للسجن من اجل ذلك |
İnsanları Bunun için buraya mı getiriyorsunuz, | Open Subtitles | إن كنت ستسحب الناس إلى هنا من اجل ذلك السبب |
Bunun için annemin yüzüğünü istediği için bana söylememeyi seçmesi anlaşılabilir. | Open Subtitles | يمكنني تفهم عدم اخباره لي انه اراد خاتم أمي من اجل ذلك |
- Bunun için yumurta lazım. - Tanıdığım biri köyde yaşıyor. | Open Subtitles | - تحتاج للبيض من اجل ذلك شخص ما قابلته , كان يعيش في البلاد |
Hukuk Fakültesine Bunun için gitmedim. | Open Subtitles | هيا لم اذهب لمدرسة الحقوق من اجل ذلك |
Bu kız cadı ve yarın Bunun için yanacak. | Open Subtitles | هذه الفتاه ساحره وغدا ستحرق من اجل ذلك |
Sen de benim Bunun için ne kadar çalıştığımı biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمين انني عملت كثيرا من اجل ذلك |
Eğer Brad'in ailesine bir şey kanıtlamak ya da Tulsa'da herhangi bir çeşit toplumsal onay isteseydim Bunun için çabalamam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت اعلم انني اذا اردت ان اثبت اي شيئ لعائلة براد إذا أردت ان احظى بأي نوع القبول الاجتماعي في تولسا يجب علي ان اعمل من اجل ذلك |
Muhtemelen Bunun için sigortan vardır, öyle değil mit? | Open Subtitles | حسناً , لديكم تامين من اجل ذلك , صحيح ؟ |
Bunun için yaratılmışsın, kanında var. | Open Subtitles | انت ولدت من اجل ذلك انها الاوردة |
- Bunun için gelmedik, adamım! | Open Subtitles | نحن ليس هنا من اجل ذلك يارفيقي |
Bunun için tanrıya dua edeceğim. | Open Subtitles | سوف اصلي من اجل ذلك سوف اصلي من اجل ذلك |