Bu adamlar diğerlerinden daha güçlü ve daha dayanıklıdır buna bile direnmişlerdir. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال أقوى وأكثر صموداً عن أي من الآخرين وقد خضعوا لذلك |
Eğer kazanmak için diğerlerinden daha çok çalışmışsanız kaybedince herkesten çok üzülürsünüz. | Open Subtitles | ،عندما تعمل بجد وتعمل أكثر من الآخرين .فإنّك تعاني كثيراً عندما تخسر |
başkalarından tavsiye istediğimizde, bizi severler, çünkü gururları okşanır ve tevazu göstermiş oluruz. | TED | عندما نطلب من الآخرين النصيحة، سيحبوننا لأننا نتملق لهم، ونحن نتعامل معهم بتواضع. |
Sadece görevimi yapıyorum ve büyük asil bir ideal uğruna Diğerleri gibi ölürüm. | Open Subtitles | أنا فقط سأقوم بواجبي وأموت مثل العديد من الآخرين لقضية نبيلة مثالية عظيمة |
Bir kişinin elini kaldırması gibi basit bir hareket, diğerlerini de etkiledi. | TED | الإجراء البسيط لفرد هو رفع اليد أدت العديد من الآخرين أن يفعلوا الشيء نفسه. |
Onu buraya gelen diğer insanlardan farklı kılan ne ki? | Open Subtitles | كيف يجعله مختلفًا من الآخرين الذين يخرجون من هذا الباب؟ |
Böylelikle bazı insanları diğerlerinden daha dayanıklı yapan şeyin ne olduğunu anlamak üzere yola çıktım. | TED | و قررت أن أجد السبب الذي يجعل بعض الناس أكثر مرونة من الآخرين. |
Kendilerini farklı boyutlarda olmak üzere, daha güzel, daha akıllı ve diğerlerinden daha önemli görüyorlar ve özel davranılmayı hak ettiklerini düşünüyorlar. | TED | وبدرجات مختلفة يعتقد النرجسيون أنهم أفضل مظهرأ وأذكى وأكثر أهمية من الآخرين وبأنهم يستحقون معاملة خاصة. |
"B.M.", onun ilk harfleri diğerlerinden daha büyük. | Open Subtitles | بي. إم . حروف اسمها الأولى أكبر من الآخرين. |
Hatta başkalarından daha çok hak ettiğini düşünenler bile vardı. | Open Subtitles | لقد كان هُناك من يعتَقِد أنهُ أكثر جدارة من الآخرين. |
Öyle görünüyor ki başkalarından öğrenmede kopya ya da taklit ya da sadece seyretme işlerine yaramıyor. | TED | يبدو أنهم يفتقدون القدرة على التعلم من الآخرين بالمحاكاة أو التقليد أو فقط بالمشاهدة. |
Kendimizi başkalarından daha iyi görüyoruz, öyle ki durum matematik kurallarını bile çiğneyecek düzeyde. | TED | نحن نحكم علي أنفسنا أننا أفضل من الآخرين إلى درجة تنتهك قوانين الرياضيات. |
Arkadaş değildik ama onu diğer herkesten daha iyi anlıyordum. | Open Subtitles | لم نكن صديقتين، ولكني فهمتها أكثر من الآخرين |
Kendini herkesten üstün görmekten vazgeçemiyorsun. | Open Subtitles | الآنسة المتجولة بالجوار , وتعتقد بأنها أفضل حالاً من الآخرين |
Gizli odayı buldum. Diğerleri hakkında bir bilgin var mı? | Open Subtitles | لقد وجدت مخبأة في الفضاء ، ونحن نعرف من الآخرين. |
Biliyorsunuz bir kere size demiştim ki sizi ve diğerlerini muhtemelen bir daha hiç görmeyeceğim. | Open Subtitles | تعرف مرة قلت لك أنا ربما لن أراك أبدا أو أي من الآخرين مرة أخرى |
Dünyada olup biteni anlamak için diğerlerinden daha zeki olmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تكون أكثر ذكاء من الآخرين لنفهم ما يدور حولنا على أي حال |
"diğer insanlardan daha fazla şey görebiliyorsam bunun sebebi devlerin omuzunda bulunuyor olmamdır." | Open Subtitles | لو أننى أرى أبعد من الآخرين فهذا لأننى أقف على كتفى العملاق |
diğerlerine karşıysa çok daha kötü, kaba, nalet ve yardım eli uzatmaktan uzaklardı. | Open Subtitles | في المقابل هو ضار، مؤذِ، قاسِ أناني، عديم الإحسان على الكثير من الآخرين. |
Bu günlerde, hikâyemi açıkça paylaşıyorum ve diğerlerinden de aynı şeyi yapmalarını istiyorum. | TED | هذه الأيام، أشارك قصتي بشكل مُنفتح، وأطلب من الآخرين أن يشاركوا قصصهم أيضًا. |
Ayık olan Diğerlerinden çok daha iyi bir yardımcıyım. | Open Subtitles | فأنا أفضل حامل من الآخرين بكثير مهما كانوا واعين |
Herşeyden önce, şartlar elvermezken değiştirmem ne işe yarar Diğerlerinin yapmasını nasıl beklerim? | Open Subtitles | في النهاية إن لم أستطع أن أتغير عندما تتطلب الظروف فكيف أتوقع من الآخرين أن يتغيروا؟ |
Ama fregat kuşları, başkalarının yardımıyla bu engelin üstünden geliyor. | Open Subtitles | لكن تتغلب طيور الفرقاط على هذا العائق بمساعدة من الآخرين. |
Ama nasıl? Söylediğimiz gibi korsanlar, diğerlerinin de usta mantıkçılar olduğunu bilir. | TED | لماذا؟ كما قلنا، يعرف جميع القراصنة أن كلّ واحد من الآخرين منطقي بامتياز. |