PV: Hapse atılan Afrika kökenli Amerikalıların sayısı beyaz insanların beş katı. | TED | بريا: يُسجَنُ الأمريكيون من أصول أفريقيَّة أكثر بخمس مرات من الأمريكيين البيض |
Kabaca Amerikalıların yüzde yarısı çok fazla tasarruf yaptığını düşünüyor. | TED | قرابة نصف بالمئة من الأمريكيين يشعرون أنهم يدخرون أكثر مما ينبغي. |
Amerikalı başka hiçbir grup vatandaş olarak tanınmak için bir göçmen gibi davranmak zorunda kalmadı. | TED | لا توجد أي مجموعة أخرى من الأمريكيين اضطرت للتصرف كمهاجرين من أجل أن يتم الاعتراف بهم كمواطنين. |
Çünkü birçok Amerikalı ve genel olarak pek çok insan gibi anne babası bir araya gelmediği için var olamayabilirdi. | TED | لأنه مثل الكثير من الأمريكيين والكثير من البشر عمومًا، ربما لم تكن لتوجد لولا التقاء والديها |
Yaşlı Amerikalılar iş başvurularında büyük dezavantajlara sahiptir. | TED | المتقدمون في العمر من الأمريكيين في وضع لا يحسدون عليه في طلبات التقدم للوظائف بشكل كبير |
On binlerce Amerikalıyı öldürme imkanımız var ve bunu yapmaya hazırız. | Open Subtitles | لدينا القدرة على قتل عشرات الاَلاف من الأمريكيين وإننا حضّرنا لذلك |
Artik hedefiniz Amerikalilarin %1'i olan en varlikli insanlar. | Open Subtitles | أنتم ايها الحمقى ستستهدفون أغنى واحد بالمئة من الأمريكيين |
Bu gece birçok Amerikalının kafasında soru işaretleri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ان الكثير من الأمريكيين لديهم الكثير من الأسئلة الليلة |
Amerikalıların yüzde sekseni bir hastanede veya bakımevinde hayatını kaybediyor. | TED | نسبة ثمانين في المائة من الأمريكيين يموتون في المستشفى أو دار للرعاية. |
Hem daha az düzenlemeye, hem de daha az kirliliğe aynı anda erişeceğiz, aynı zamanda işçi-sınıfı Amerikalıların da öne geçmesine yardım edeceğiz. | TED | وهكذا سوف نصل إلى قوانين أقل وتلوث أقل في نفس الوقت، بينما نساعد الطبقة العاملة من الأمريكيين للمضي قدماً. |
Günümüzde, Amerikalıların neredeyse %50'si, geleneksel defni tercih ediyor. | TED | اليوم حوالي خمسين بالمئة من الأمريكيين يلجؤون لمراسم الدفن التقليدية في المقابر. |
Ama sonra Amerikalıların sadece yüzde dördünün huzur evlerinde yaşadığını öğrendim. Bu yüzdeler daha da düşüyor. | TED | لكن علمت أن أربعة في المائة فقط من الأمريكيين كبار السن، يعيشون في دور الرعاية، والنسبة تنخفض عما سبق. |
Amerikalıların yalnızca %8'i komşularıyla anlamlı sohbet ettiklerini bildiriyorlar. | TED | يروي ثمانية بالمئة من الأمريكيين إجرائهم لمحادثات عميقة ومفيدة مع جيرانهم. |
Amerikalıların yalnızca %32'si komşularına güveniyor, ayrıca sadece %18'i milenyum kuşağından. | TED | اثنان وثلاثون بالمئة من الأمريكيين فقط يثقون بجيرانهم، وفقط ثمانية عشر بالمئة من جيل الألفية. |
Ve isterim ki daha çok Amerikalı burayı ziyaret etsin. | TED | و أتمنى أن يسافر المزيد من الأمريكيين إلى هنا . |
Bir örnek verecek olursak, en az 6 aylık bir sürede işsiz olan yaklaşık beş milyon Amerikalı var. | TED | لإعطاء مثال واحد فقط، هناك حوالي 5 مليون من الأمريكيين الذين كانوا عاطلين عن العمل لمدة ستة أشهر على الأقل. |
Her yıl binlerce Amerikalı mevsimsel gripten dolayı yaşamını yitiriyor. | TED | سنويا، يموت الآلاف من الأمريكيين من النزلات الموسمية |
Başka bir grup, daha geniş bir Amerikalı grubu aldık ve soruyu cehalet örtüsü ile sorduk. | TED | لذلك أخذنا مجموعة كبيرة أخرى من الأمريكيين وسألناهم السؤال بحجاب الجهل. |
Aranızdan Amerikalı olanlar ABD'nin oranları nerede diye merak edebilir. | TED | ربما البعض من الأمريكيين في الجمهور هنا يتساءل ما وضع الولايات المتحدة من حيث الترتيب؟ |
Şimdi tüm bu sivil din şeyinin sadece benim gibi istekli ikinci kuşak Amerikalılar için olduğunu düşünebilirsiniz. | TED | ربما تعتقدون الآن أن كل عناصر الدين المدني هي من أجل الجيل الثاني من الأمريكيين المتحمسين مثلي. |
Buralara Amerikalılar pek uğramaz. | Open Subtitles | لا يأتى الكثير من الأمريكيين من هذا الطريق |
-Son zamanlarda pek çok ölümsüz Amerikalıyı kızdırdı. | Open Subtitles | لقد تولت أمر الكثيرين من الأمريكيين الغير ميتين |
Artik hedefiniz Amerikalilarin %1'i olan en varlikli insanlar. | Open Subtitles | أنتم ايها الحمقى ستستهدفون أغنى واحد بالمئة من الأمريكيين |
Tamam. İşte birçok Amerikalının bize söyledikleri. | TED | حسنًا، هذا ما أجابنا به العديد من الأمريكيين. |