ويكيبيديا

    "من الأمل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • umut
        
    • umudu
        
    • kadar ümit
        
    • umutsuz buldu
        
    • umuda
        
    • umutları
        
    • umudum var
        
    Bir şekilde tapirler hâlâ orada, ki bu bana umut veriyor. TED وبشكل ما ظلت هناك حيوانات التابير، والذي يعطيني مزيدا من الأمل.
    Sonunda, taşınma günü geldi. Tüm aileyi saran bir umut ve heyecan vardı. Open Subtitles و إخيرا الإنتقال و هناك شعور من الأمل و الحماس في العائلة كلها
    Ama gözlerinin derinliklerine bakarsan bir parça umut ışığı görebilirsin. Open Subtitles إذا أمعنت النظر جيداً إلى العينين، سترى بصيصاً من الأمل.
    Hayır, ellerinde çok fazla umudu olan baş belaları onlar. Open Subtitles لا، هم مجموعة من متسببي المشاكل لديهم الكثير من الأمل.
    Haksızsa, ölen kadına birkaç gün yetecek kadar ümit verdim demektir. Open Subtitles و إن كان مخطئاً فقد أعطيت امرأة تحتضر يومين من الأمل
    Çekov uzun kışı gördüğünde onu cansız, karanlık, ve umutsuz buldu. Open Subtitles عندمارأىتشيكوفالشتاءالطويل... رأى شتاءً قارساً ... وقاتماً ومجرداً من الأمل.
    Çok ufak bir umuda kapıIdım ama yine beni yendin. Open Subtitles فقط عندما كان لي ذرة من الأمل, غلبتني ثانيةً.
    Yeni banknota bayılırım. Öyle büyük umutları temsil eder ki. Open Subtitles انا احب هذه الأوراق انه تمثل الكثير من الأمل
    Sanırım hala küçük bir umudum var bir bebeğin hayatını bağışlayacak kadar şerefli olduklarına dair. Open Subtitles أعتقد أن هناك ذرة من الأمل باقية، آمل أنه لازال لديهم بعض اللباقة ليعفوا حياة طفلة
    Bunlar hâlâ ilk belirtiler, önümüzde uzun bir yol var, fakat bu, gelecek adına bizlere umut veriyor. TED لا تزال كل هذه علامات مبكرة، هناك طريق طويل لنقطعه، ولكن هذا يعطينا الكثير من الأمل للمستقبل.
    Onlar için ama aynı zamanda onlarla birlikte umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz. TED إنه واجبنا لترك تراث من الأمل والفرص لهم ولكن أيضاً معهم.
    Kanser teşhisi açısından şanssız olsak bile erken evre alarmı kuvvetli umut ışığı sağlayacaktır. TED حتى إن تم تشخيصنا لسوء حظنا بالإصابة بالسرطان، سيوفّر هذا الإنذار المبكر شعلة قوية من الأمل.
    Bugün iyimserim, çünkü tüm Amerika'da umut dalgalarını gördüm. TED أنا متفائل اليوم لأنني رأيت في جميع أنحاء الولايات المتحدة، أمواجاً من الأمل.
    Her birimiz bir umut dalgası olabilir. TED إذ أن كل واحد منا قادر على أن يكون موجة من الأمل.
    Bokonizmin yalanlarının farkında olsalar da hayatlarını bu dayanaklarla yaşıyorlar ve bu şekilde içtenlikle umut besleyebiliyorlar. TED على الرغم من إدراكهم لأكاذيب البوكونية، فإنهم يعيشون حياتهم وفق مبادئه، وبذلك تكوّن لديهم بعضاً من الأمل الحقيقي.
    Ve özellikle bir şey bana çok umut verdi. TED وشيء واحد تحديدًا أعطاني الكثير من الأمل.
    Biliyorsun, Anne, 1920'lerde Almanya'da Komünistler, herkese umut dağıttılar. Open Subtitles تعرفين يا آن حقبة العشرينات في ألمانيا الشيوعية جلبت الكثير من الأمل للناس
    Bu insanların biraz umudu vardı onu da yok ettin. Open Subtitles لقد أخذت ما تبقى من الأمل اليسير لدى هؤلاء الناس و دمرته أنا دمرته ؟
    Haksızsa, ölen kadına birkaç gün yetecek kadar ümit verdim demektir. Open Subtitles و إن كان مخطئاً، فقد أعطيت امرأة تحتضر يومين من الأمل
    Chekhov uzun kışı gördüğünde onu cansız, karanlık, ve umutsuz buldu. Open Subtitles عندمارأىتشيكوفالشتاءالطويل... رأى شتاءً قارساً ... وقاتماً ومجرداً من الأمل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد