Carrie'nin doğum günü için biraz yayılabilsek ne güzel olur dedim. | Open Subtitles | اعتقدت فقط، لعيد ميلاد كاري، سيكون من الجميل أن تنتشر قليلا. |
Affedilmek güzel bir şey. Buna çok fazla ihtiyaç duymam ise kötü. | Open Subtitles | من الجميل أن يسامح المرء لسوء الحظ أنا أحتاج إلي الكثير منه |
Ne düşündüklerini tahmin etmem gerekmeyen dürüst biriyle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | من الجميل معرفة شخص صادق ولا أحتاج إلى تخمين مايفكر فيه |
Ve son 7 yıl içinde oraya her yeniden gidişim çok güzeldi. | TED | و كان من الجميل العودة الى هناك و منذ ذاك في السنوات السبع الاخيرة. |
Bunu duyduğuma sevindim. İnsanların çoğu kendine aşırı güveniyor,... | Open Subtitles | من الجميل سماع ذلك أغلب الناس يبدون واثقين بأنفسهم |
Ailece birlikte bir şeyler yaptığımız zaman çok hoş oluyor. | Open Subtitles | من الجميل أن نفعل هذه الأشياء مع بعض كعائلة واحدة |
Kendi kendinizin patronu olmak güzel bir şey olsa gerek. | Open Subtitles | أجل لا بدّ وأنّه من الجميل أن تكون رئيس نفسك |
Gördün mü Barney, bir kadınla sadece oturup yalnızca sohbet ederek plansızca bir akşamı geçirmek güzel değil mi? | Open Subtitles | أرأيت يا بارني، أليس من الجميل أن تجلس فقط وتحصل على ليلة مع امرأه، بدون برنامج فقط محادثات لطيفة |
Eski bir dostun desteğini görmek çok güzel. Seni desteklemeye gelmedim. | Open Subtitles | ـ من الجميل ان ترى صديق يساندك ـ لم آتي لأساندك |
Nihayet bu ev hapsi olayını kabullenmeye başladığını görmek güzel. | Open Subtitles | من الجميل أنها تقبَّلت أخيراً مسألة الإقامة الجبرية في المنزل |
Ödevlerinde yardım istemeleri dışında kızların benle konuşmaları güzel bir şey. | Open Subtitles | من الجميل أن تتكلم معي الفتيات لسبب غير مساعدتهم في الواجبات |
Seninki gibi çocuğunu çok seven bir anneye sahip olmak çok güzel. | Open Subtitles | أتعلم, من الجميل أن يحظى المَرء بأمٍ تحبهُ بقدر حب والدتكَ لك |
Birilerinin beni hala çekici ... gördüğünü bilmek güzel bişey. | Open Subtitles | وإنه من الجميل معرفة أن هناك أحد مازال يعتبرني مثيرة |
Tanrım, burada çalışmama izin vermen çok güzel bir şey. | Open Subtitles | يا الهي , انه من الجميل ان تجعليني اعمل هنا |
Ve ayrıca, videoda gösterilmiyor, ama bunlar çok güzel. | TED | وأيضًا، شيء آخر لم يتم عرضه في الفيديو، وهو أنه من الجميل جدًا |
ama dışarıda yıldızların altında uyumak da güzel | TED | لكن من الجميل اننا ننام هُنا تحت النجوم, |
Ama yeniden bir araya geleceğimizi bilmek güzeldi. | Open Subtitles | لكن كان من الجميل أن أعلم بأننا سنكون معًا مجددًا |
Seninle şarkı söylemek çok güzeldi. | Open Subtitles | كان من الجميل الغناء معك لكن لكل أغنية نهاية |
Evet, en nihayet, tanıştığımıza sevindim, zira, sana hep sormak istediğim bir soru vardı. | Open Subtitles | أجل من الجميل أن ألتقي بك أخيراً، لأن لدي سؤالٌ واحد، لطالما أردت أن أسألك إياه. |
Sizi tekrar gördüğüme sevindim. Teşekkürler.İyi geceler. | Open Subtitles | من الجميل رؤيتكم مـرةً أخرى، طـابت ليلتكـم |
Biliyorum ama insanlar resim yapıp yapmadığımı sorduğunda ne cevap vereceğimi bilemiyorum. "Bu benim resmim" deme gururuna haiz olmak çok hoş olurdu. | Open Subtitles | أعلم, عندما يسألوني الناس أن كنت أرسم لا أعرف كيف أجيب عليهم سيكون من الجميل أن أملك الفخر بأن أقول هذه اللوحة لي |
Bence bu harika, birbirimizi kucakladığımızda ünlü harfleri karıştırdığımızda ve birbirimize yardım ettiğimizde. | TED | أجده من الجميل لو تعانقنا جميعًا، ونحن نمزج حروفنا المتحركة ونصنع سلمًا صغيرًا. |
Bayan Bennett, çok memnun oldum. Ben Linda, Vera'nın arkadaşıyım. | Open Subtitles | سيدة بينت , من الجميل مقابلتك أناليندا , صديقة ابنتك |
Gerçi bir kız için abisinin olması çok iyi olurdu. | Open Subtitles | على الرغم انه من الجميل أن يكون للفتاة أخ أكبر |