Bir daha Amerikalılara teslim olmakla ilgili bir konuşma olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك مزيد من الحديث عن الاستسلام للأمريكيّين |
Küçük bir konuşma daha yapmak istiyor gibi. | Open Subtitles | كما لو أنه يريد أن يجعل أكثر من الحديث الصغيرة. |
Bu travmanın tek tedavi yöntemi de -Sizi boğan, katılaştıran, öldüren o ölümle karşılaşma anının- Onun hakkında konuşmayı başararak mümkün. | TED | الطريقة الوحيدة لمعالجة الصدمة، هذا اللقاء مع الموت، الذي يصدمك، يفزعك، ويقتلك، هو أن تتمكن من الحديث عنه. |
7. kanalda olacağız, bu yüzden telsizden az ve öz konuşalım. | Open Subtitles | سنكون على القناة السابعة لذا قللوا من الحديث الى الحد الأدنى. |
Burada bir süre takılacağımıza göre, konuşabiliriz. | Open Subtitles | سنبقى هنا عالياً لفترة، لا بد من الحديث في موضوع |
Seninle konuşmamı bitirdim. | Open Subtitles | لقد إنتهيت من الحديث معك |
Şu konuşmanın arasına girmeseler mala vuracak olan yolunu kaybetmiş bir yabancı. | Open Subtitles | أجل. سائح ضل سبيله قد يركل مؤخرة أحد يسعى لعزلي من الحديث |
- ALS konuşmamız bitti mi? Umarım. Yoksa bu berbat bir randevu olurdu. | Open Subtitles | اذا انتهينا من الحديث عن علاج تجمد الاعصاب الحركية؟ |
Böyle bir konuşmayla başlamaman gerekiyor! | Open Subtitles | انت لست من المفروض ان تبدأ بهذا النوع من الحديث |
Burada otururken yaptığımız gibi bir konuşma imkanımız olmazdı. | Open Subtitles | نتبادل هذا النوع من الحديث ... الذى نتبادله الأن فى مجلسنا هذا |
Güzel çünkü onunla güzel bir konuşma yapacağız. | Open Subtitles | جيد . لأنه بيننا كثير من الحديث |
Ne tür bir konuşma? | Open Subtitles | أى نوع من الحديث ؟ |
Nasıl bir konuşma? | Open Subtitles | اي نوعٍ من الحديث ؟ |
Umarım yine kilise ve vitraylar hakkında yaptığın konuşmayı kesmiyorumdur. | Open Subtitles | آمل أننى لا أزعجكم بمزيد من الحديث عن نصب تذكاري نوافذ الزجاج الملون، أليس كذلك؟ |
Umarım yine kilise ve vitraylar hakkında yaptığın konuşmayı kesmiyorumdur. | Open Subtitles | آمل أننى لا أزعجكم بمزيد من الحديث عن نصب تذكاري نوافذ الزجاج الملون، أليس كذلك؟ |
O yüzde, Güney Afrika hakkında konuşalım biraz. | TED | إذا الجزء الأول من الحديث: دعونا نتحدث قليلاً عن جنوب أفريقيا. |
Senle geleyim de biraz konuşalım. | Open Subtitles | سأصطحبكِ، لكي نتمكن من الحديث قليلا، نحن الإثنين. |
Hadi yarın izne çıkalım böylece daha fazla konuşabiliriz. | Open Subtitles | دعينا نأخذ أجازه الصباح حتى نتمكن من الحديث في مكان ما |
Onu indirmeni öneriyorum böylece konuşabiliriz. | Open Subtitles | أقترح عليك أن تضع هذا أسفل حتى نتمكن من الحديث. |
Seninle konuşmamı bitirdim! | Open Subtitles | -إنتهيتُ من الحديث! |
Seninle konuşmamı bitirdim! | Open Subtitles | إنتهيتُ من الحديث . |
konuşmanın bu kısmında boru hattının Çevre Koruma Ajansı ve bağımsız danışmanlarım tarafından nasıl temiz raporu aldığından bahsedeceğim. | Open Subtitles | عند هذه النقطة من الحديث سأتحدث عن أن خط الأنابيب أتى تقريره نظيفاً من وكالة حماية البيئة ومستشاريي المستقلين. |
konuşmamız bittiğinde telefonu al, Matheson'u ara süvariler gelsin. | Open Subtitles | عندما ننتهى من الحديث خذ المرسل, ماثيسون أركب سلاح الفرسان |
Büyük bir ihtimalle beş dakikalık dostça konuşmayla... bulacaklarımızı, siz bir ayda gözlemcilik yaparak bulamazsınız. | Open Subtitles | أجل، ربما سنكتشف معلومات خلال 5 دقائق من الحديث الودي... أكثر مما ستعرفونه خلال شهر من التسلّل والتطفّل |