ويكيبيديا

    "من الحلوى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeker
        
    • şekerleme
        
    • pasta
        
    • çikolata
        
    Bana dükkanda bir parça şeker verdiler. Biraz ister misin? Open Subtitles لقد اعطونى قطعة من الحلوى فى المتجر , اتريد بعضها
    Yaşlı insanlar çok şeker yemez Bart fakat sana biraz kurabiye yapabilirim. Open Subtitles كبار السن لا يأكلون الكثير من الحلوى لكن بإمكاني صناعة البسكويت لك
    Her çocuğa iki ya da üç tane büyük şeker veriyorlar. Open Subtitles إنّهم يعطون قطعتان أو ثلاث قطع من الحلوى الكبيرة لكل طفل
    Dedi ki "Dün Berlin'de bir Alman gazeteciyi neredeyse şekerleme ile başından vuruyordun. Open Subtitles قال: كدت أن تُصيب صحفيًا ألمانيًا برأسه بـ لوحٍ من الحلوى في برلين الأمس
    Başka şekerleme var mı? Yol için. Open Subtitles هل لديكِ قطعة أخرى من الحلوى لأجل الطريق
    Bir komşunuz pasta yiyorsa diğer komşular da o pastadan yerler. Open Subtitles حصل جارٌ على بعض الحلوى ويريد باقي الجيران بعضاً من الحلوى
    Gidip şekerleme ve dondurma için çikolata şurubu alacağız. Open Subtitles سوف نذهب لجلب بعض من الحلوى و الشيكولاته السائلة من أجل الآيس كريم
    Bir keresinde koca bir patlayan şeker paketini burnuma çektim, evet. Open Subtitles أتعلمي، في أحد المرات إستنشقت عبوة كاملة من الحلوى المفرقعة، أجل
    Sponsor da Amerika'nın en sevdiği patlayan şeker Pop Rocks'tı. Open Subtitles والراعي كان المفضل لدى أمريكا ساليفا للحلوى: مقاذف من الحلوى.
    Eğer anne dersen, sana daha çok şeker verebilir hatta. Open Subtitles ربما قد تحصل على المزيد من الحلوى إذا فعلت ذلك
    Bir kaç dakika sonra, odanın bir köşesine gidiyor ve küçük bir parça şeker buluyor, bir M&M. TED حسنا, بعد بضع دقائق, تذهب هي إلى ركن في الغرفة, وتجد قطعة صغيرة من الحلوى, حلوى إم آند إم.
    Ve oturup katılımcılarına ne kadar şeker aldıklarını gözledik. TED ونحن نراقب فقط كم يأخذ المشاركين من الحلوى.
    Madem bir şey getirecektin, bir kutu şeker getirseydin ya. Open Subtitles إذا اردت جلب شىء لماذا لا تجلب عُلبة من الحلوى ؟
    Bayan, günde kaç tane şeker yediğiniz hakkında bir fikriniz var mı? Open Subtitles على سبيل المثال يا سيدتى هل لديك فكرة كم قطعة من الحلوى تأكلين يومياً ؟
    Ha-ha-ha! Çocuklar bu akşam birer parça şeker yiyin... ve geri kalanını da-- Open Subtitles أطفال، يمكنكم تناول قطعة واحدة من الحلوى الليلة،
    Hatta istedigi kadar şeker ve McDonalds'dan istediği kadar şey almaya bile hakkı var. Open Subtitles وكانت تحصل على ماترغب من الحلوى والطعام من ماكدونالدز
    şeker yemek yok, çizgiroman yok ve koridorda ışık da yok. Open Subtitles لامزيد من الحلوى لامزيد من المزاح ولا مزيد من النور في الممرات
    Senin görevin televizyon seyredip çok şekerleme yemek. Open Subtitles .. وظيفتكِ هي مشاهدة التلفاز وتناول الكثير من الحلوى
    Biraz daha şekerleme verip karışık CD hazırlayacağım. Open Subtitles سأهديهم مزيداً من الحلوى وأصنع لهم أسطوانات أغاني
    Biraz daha pasta istiyorum. Open Subtitles لا أريد ركوب المهر أريد تناول قطعة أخرى من الحلوى
    Yeni aromalı yoğun formül, çikolata lezzeti arttırıldı, kalorisi azaltıldı... Open Subtitles انه نكهة جديدة من الحلوى نصفها شوكولاتة و قليلة السعرات الحرارية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد