Burada arkadan biri itiyor ama rüzgarla da gayet güzel yürüyor. | TED | هناك رجل يدفع من الخلف ولكن يمكنها السير على الرياح بكفائة |
Kral geri çekilmeye çalışıyor ama düşman süvari onu arkadan kuşatır. | TED | يحاول الملك التراجع، لكن سلاح فرسان العدو يحيط به من الخلف. |
Arka taraftan al ki taze olsun. Tamam, diğer kasaya geç. | Open Subtitles | خذهم من الخلف ليكونوا طازجة حسناً , أنتِ إذهبي للحساب الآخر |
Mutfaktan çıktı, Karen'ı yakaladı ve Arka taraftan doğru götürdü. | Open Subtitles | ذهب إلى المطبخِ ، ووجد كارين وأمسكها من الخلف |
Onu uzaklaştırman gerek. arka tarafa getir. Bir garaja sok. | Open Subtitles | عليك أن تخرجه أحضره من الخلف و ضعه في المرآب |
O günden itibaren ona göre bir haindim, onu sırtından hançerlemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | مُنذُ هذا اليوم أصبحتُ خائِناً، وأنني كُنتُ أُحاول أن أطعنهُ من الخلف. |
Sen ateş etmeye başladığında biz de onu arkasından yakalayacağız. | Open Subtitles | سوف تدخل وأنت تطلق النار وسوف نمسك به من الخلف |
Geldiğin zaman arka kapıdan çıkıp gidebilirsin, kimse seni görmez. | Open Subtitles | يمكنك ان تأتي وتذهب من الخلف لا احد سوف يراك |
Fakat olan şey şu gibi görünüyor, yapay zekâ otoyolda giden kamyonları saptamayı öğrenmişti, yani kamyonları arkadan göreceğimiz bir şekilde öğrenmişti. | TED | لكن ما يبدو وكأنه حدث هو أنه تم تدريبه للتعرف على الشاحنات في الطريق السريع حيث قد تتوقع رؤية الشاحنات من الخلف. |
Ve Calhoun, seni arkadan vurmaya hazırken, seni kim korudu? | Open Subtitles | وكالهون، مستعدّ لضربك من الخلف ، من الذي انقذ حياتُكَ؟ |
Sadece 6 tane arkadan görüntün var. Biz 12 istiyoruz, biliyorsun. | Open Subtitles | هناك ستة فقط لصورتك من الخلف نحتاج 12 منها, كما تعلم |
Binbaşı arkadan nasıl göründüğünü bilse, bir daha ata binmezdi. | Open Subtitles | إذا رأى الميجور نفسه من الخلف لما امتطى الحصان أبداً |
arkadan kulağına bir tane sıkacaksın, görelim bakalım ne kadar dayanıklı. | Open Subtitles | بوضع رصاصة في أذنه من الخلف أريد أن أرى مدى قوته |
-Evet. Burada durdum. Adam Arka taraftan geldi ve kurabiyeleri bana verdi. | Open Subtitles | نعم كنت أقف هنا وأتى ذلك الفتى من الخلف وسلمني الكعك , هذا كل ما في الأمر |
200 metre arkadaki bir toprak yola park edip Arka taraftan gireriz. | Open Subtitles | نتحصن في مكان منخفض بعيدا عن عن الطريق الرئيسية بمئتي متر وندخل من الخلف |
Ve o pislik güneyli de Arka taraftan kaçtı. | Open Subtitles | وبعدها ، ذلك الجنوبي القذر تسلل من الخلف |
Hadi Simon. Bu kapı ümtsiz Quintín. arka tarafa dolan. | Open Subtitles | سايمون هيا كوينتن هذا الباب ميئوس منه اذهب من الخلف |
arka tarafa geçmenin tek yolu ön taraf. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للخروج من الخلف هي المجيء من الواجهة |
Bacağının koparılmış olmasına rağmen, ölümünün kemirme yüzünden olmadığını varsayıyorum. sırtından vurulmuş. | Open Subtitles | سأحزر، أنّه لم يمت تأثراً بالقضم . لقد أردي بالرصاص من الخلف |
Bence katil infaz etmek için buraya getirmiş kız kaçmaya çalışırken arkasından vurmuş. | Open Subtitles | أظن أن القاتل قاد إلى هنا لإعدامها وقد هربت فأطلق عليها من الخلف |
Hayatına ön kapıdan giren herşey arka kapıdan çıkacaklar. | Open Subtitles | كل ما يأتي في حياتك من الأمام وسوف يخرج من الخلف |
sen arkaya dolaşmak istersin. sen burada kal. Sen benimle gel. | Open Subtitles | سامويل من الخلف و أنت إبق هنا بينما أنت تعالي معي |
Rafer, sen arka tarafı koru. Üç adam al ve bize yakın ol. | Open Subtitles | رافر، أنت ستكون الحارس من الخلف خذ 3 رحال وابقوا قريبين منا |
Ayrıca duvarlarda veya arka tarafta kayıp olan bir şey de yokmuş. | Open Subtitles | أغلقا المعرض الساعة الثامنة. بقدر ما يعرف، لا شيء مفقود من على الجدران أو من الخلف. |
Bir çöp kamyonunun arkasında gidiyordum ve... üstüme doğru uçtu. | Open Subtitles | كنتُ أقود خلف شاحنة النفايات حيث أتى ذلك من الخلف |
Hedefin tam durduğu yerde bekliyorsun ki kafanın arkasına aniden yoğun bir kaşıntı hissi geliyor. | TED | أنت تقف متأهبًا داخل المرمى حين تفاجئك رغبة عارمة بحكّ رأسك من الخلف. |