Evrendeki hemen hemen her tür karanlıktan mantıksız bir şekilde korkar. | Open Subtitles | جميع الكائنات في الكون تقريبا لديها خوف غير منطقي من الظلام |
karanlıktan o kadar korkuyorum ki, ışıklar açık uyuyorum eskisi gibi. | Open Subtitles | لقد تعودت على النوم والإضاءة تعمل فأصبحت خائفه تماماً من الظلام |
Ve bunları sadece karanlıktan oluşturabiliriz. | TED | ويمكننا انا نصنع هذا الشعور بجعل النفس تشعر وكانها خارجة من الظلام |
Böyle ağır bir Karanlık gölge gerçekten peşini bırakır mı bilmiyorum. | Open Subtitles | لست متأكداً أن ذلك النوع .. من الظلام سينتهي حقاً أبداً |
Evrendeki her ışığın karşılığı olarak bir Karanlık çukur var. | Open Subtitles | ،لكل مشعل من النور في الكون هناك حفرة من الظلام |
Ama bu onun tek günahı değildi, yoksa ben böyle Karanlıkta acı çekmeyecektim. | Open Subtitles | لكن هذا لم يكن ذنبها الوحيد لأنه لو كان كذلك لما كنت أعانى من الظلام الآن |
ve ansızın, Karanlığın içinden meydanın diğer ucundan, ayın ışığıyla kıvılcım saçan aynalar gördüm | TED | وفجأة, خارجاً من الظلام من الجانب الآخر من الساحة رأيت لمعان المرايا العاكسة لضوء القمر |
Oyun hamurundan yapılmış karanlıktan korkan bir istakoz. | TED | إنه سرطان البحر مصنوع من بلايدووغ يخاف من الظلام. |
karanlıktan çıkmam için yıllarca yardım ettiler. | TED | ساعدوني على مدار السنوات على الخروج من الظلام. |
Baba, ta çocukluğumdan beri karanlıktan korkup gecenin bir yarısı uyanırım; | Open Subtitles | يا أبى ، منذ أن كنت طفلة كنت أستيقظ فى منتصف الليل خائفة من الظلام |
Peki, tamam. Ama yukarısı Karanlık. karanlıktan korkarım. | Open Subtitles | حسناً، لكنهامظلمةفيالدورالعلوي، و أنا خائفة من الظلام ، فهل سيأتي أحد معي ؟ |
İnsanlar her zaman karanlıktan korkar,ateşten sınırları olan bir yerde zar zor geçinmek zorunda | Open Subtitles | الأنسان دائماً يخاف من الظلام . لذا يشق طريقـه بالنار |
İki yaşından beri karanlıktan korkmuyorum. | Open Subtitles | لم اعد اخاف من الظلام منذ ان كنت في الثانية |
Ama kendini kötü hissetme, prenses. Ben de karanlıktan korkardım | Open Subtitles | ولكن لا تشعري بالسوء أيتها الأميرة لقد كنت أخاف من الظلام ايضا |
Utanma. Eskiden ben de karanlıktan korkardım. | Open Subtitles | لا تخجلي يا أميرة، فقد اعتدت الخوف من الظلام |
Ya da karanlıktan korktuğunu. O duyguyu bilirim. | Open Subtitles | أو ربما كان خائفا من الظلام أعرف هذا الشعور |
Çapı 25 milyon km. olan Karanlık bir küre içine sarılmıştır. | Open Subtitles | لذلك فإنه محاط بمجال من الظلام لمسافة خمسة عشر مليون ميل |
Ben, en sonunda acı veren Karanlık şüphelerden vazgeçtim, ve aydınlığa döndüm. | Open Subtitles | وبالنهاية لم أعد أحتمل ألم أكثر إستطعت الإنتقال من الظلام الى النور |
Altı yedi kişi vardı burada, Karanlıkta bile yüzlerini saklayan. | Open Subtitles | كان هنا ستة أو سبعة رجال قد أخفوا وجوههم حتى من الظلام |
Birçok şey yapabilir, çünkü umutla beslenen bir ışık kıpırtısı, Karanlığın siperini kırmaya yeterlidir. | TED | كما يمكنه فعل الكثير، لأن وميضاً صغيراً من النور يتغذّى على الأمل كافٍ لتحطيم درعٍ من الظلام. |