"من العديد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• pek çok
• birçok
• sayıda insandan
• çok sayıdaki

En hızlısı olmayabilir ama pek çok kez paçamı kurtardı.
انه ليس الاسرع ولكنه اخرجنى من العديد من المواقف الصعبه

Bu sığ kumsallar Karayipler'in pek çok tabiat manzarasından sadece bir tanesidir.
هذه الشواطئ الرملية الضحلةِ فقط واحد للكاريبي من العديد مِنْ المناظر الطبيعية.

Ama bu kesinlikle pek çok üniversite profesöründen güçlü bir tepkiye neden oldu.
لكنه بالتأكيد كان إلهامًا لرد فعل عارم من العديد من أساتذة الجامعات .

Burada da gördüğünüz üzere, İran'da üst düzey konumdaki birçok kadından biri olan, Tahran Ulusal Müzesi müdürü Ardakani Hanım tarafından muhafaza edileceği yere yerleştiriliyor.
هنا تظهر معروضة، موضوعة في صندوقها من طرف مدير متحف طهران الوطني، واحدة من العديد من النساء في إيران في منصب كبير جدا، السيدة أرداكاني.

Haritalara baktığımız zaman, haritalar bize tipik bir dalgalanmayı göstermekteydi, dalga üzerine dalga, çünkü bütün salgınlar birçok salgının birleşimidir.
ثم نظرنا في الخرائط، وأظهرت الخرائط هذه الموجة النموذجية موجه على موجه، لأن جميع الأوبئة هي مزيج من العديد من الأوبئة.

- Susayan çok sayıda insandan biri.
. ؟ - واحد من العديد من الظمآنين

- Susayan çok sayıda insandan biri.
؟ - واحد من العديد من الظمآنين

Annem ve babam, için de uzaktan kumandalı çöp kovası da olan katıldığım çok sayıdaki bilim etkinliği projelerimden ötürü hayli acı çekti.
والداي عانا من العديد من مشاريعي لمعرض العلوم .بما في ذلك مشروع برميل القمامة المتحكم فيه عن بعد

Ordusu pek çok Düzen Efendisi'nin güçlerinden gelen adamlardan oluşuyor.
جيشه مسحوب من العديد من حكام النظام المختلفين

Biliyorsun, pek çok kaynaktan orayla ilgili bilgi almıştım.
أنت تعرف كان لدي وصف منه من العديد من المصادر

Tutuklulardan pek çok mesaj aldığınızı fark ettim.
لقد لاحظت أنكم تجمعون الرسائل من العديد من المعتقلين.

Cevabını istediğin pek çok soru olduğunu biliyorum.
الاسئله من العديد لديك ان اعرف عنها الاجابه تريد التى

pek çok eşyayı atıyorum da belki vitrini almak istersin diye düşündüm.
سأتخلص من العديد من الأشياء واعتقدت أنكِ ربما تكوني مهتمة بالحصول على ذلك البوفيه

pek çok insan ormana sıvışıp gerçeği görmüştü.
الغابات الى ذهبوا الناس من العديد الغاب انسان حقيقة شاهدوا و

Bu senden öğrendiğim pek çok şeyden biri.
هذا كان واحداً من العديد من الأشياء التي علمتني إياها

Fransa boyutlarında. Fakat aşı sektörüyle ilgili şu anda bulunan birçok sorundan müzdarip.
تقريباً هي مساويه بالحجم لفرنسا. ولكنها تعاني من العديد من العقبات الحالية في عالم اللقاحات.

Karışık bir şey hepsi birbirinden farklı birçok küçük parçadan oluşur ve hepsi de sistem içerisinde kendi özel rolüne sahiptir.
الأمر المركب يتألف من العديد من الأجزاء الصغيرة، جميعها مختلفة، و كل منها له دوره المحدد في الآلية.

Burası birkaç saattir görev yapan çok sayıdaki kontrol noktasından... yalnızca biri.
نقطة التفتيش هذه واحدة من العديد من النقاط التي كانت بالمكان منذ عدة ساعات الان