Bana etrafımda kurduğum kafesten kaçmayı öğretmekle kalmadı aynı zamanda kafesin de en başından beri var olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | لم تبين لي فقط كيفية الهروب من القفص الذي بنيته حول نفسي. بل وبينت لي أن القفص موجود أصلا. |
Vay be, kafesten çıkmama izin verdiğiniz için delirmiş olmalısınız. | Open Subtitles | سحقا، لابد أن كلاكما مجانين تطلقون سراحي من القفص ببساطة |
kafesten çıkıp kulübeye döndüğünü gördüm. | Open Subtitles | رأيته الخروج من القفص والعودة إلى المنزل خنزير. |
Burada kendini kapana kısılmış hissedebilirsin, ama seni tıkacakları kafesten bin kat daha iyidir. | Open Subtitles | , قد تشعرين بالاحاطة هنا لكن هذا أفضل بكثير من القفص الذي سيضعونكِ فيه |
kafesten kurtulup fabrikadan kaçarsan | Open Subtitles | لقد رأيت ما يحدث عندما تحرر نفسك من القفص |
Beni kafesten çıkartmaları için öldürmeleri lazım. | Open Subtitles | سيكون عليهم أن يقتلوني ليخرجونني من القفص. |
Köpekbalıklarını anlamanın tek yolu... kafesten çıkıp onlarla birlikte yüzmektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لتتعلم عن أسماك القرش حقاً هي ان تخرج من القفص وتسبح معهم بالفعل |
benimle dalarsan böylece kafesten çıkarım ve büyük beyaz köpekbalıklarıyla yüzerim. Kaygılanma. | Open Subtitles | إن غصت معي, كي أخرج من القفص وأسبح مع أسماك القرش |
Eğer kafesten çıkmak istiyorsam, kafesten çıkarım. | Open Subtitles | إن أردت أن أخرج من القفص فسأخرج من القفص |
- Teşekkürler, Jeff. kafesten çıkmak için büyük para ödedim ve köpekbalıkları ile yüzmek için. Ve erkek arkadaşın bunu sağlayacağına bana söz verdi. | Open Subtitles | لقد دفعت لك مبلغاً كبيراً لأخرج من القفص وأسبح مع أسماك القرش وصديقك أكد لي أن هذا سيحدث |
Söylüyorum bak, kafesten çıkış olmadığını bir defa kafasına koydu mu sıçrayarak çıkar. | Open Subtitles | اسمع كلامي، بمجرّد أن يغوص الأمر ويبدو أنّ لا مهرب له من القفص في القاع |
kafesten çık. Giysilerini ve İncil'ini al. | Open Subtitles | أخرج من القفص خذ ملابسك و الكتاب المقدس |
kafesten çık. Giysilerini ve İncil'ini al. Sıradaki adam! | Open Subtitles | أخرج من القفص خذ ملابسك و الكتاب المقدس |
kafesten çık! Onu yaralayabilirdin! | Open Subtitles | اخرج من القفص , يمكنك ان تقطعه |
kafesten sadece biriniz canlı olarak çıkacak. | Open Subtitles | فقط واحد منكم سيخرج من القفص حياً |
Druid kızı kafesten sen mi çıkardın? | Open Subtitles | هل أطلقت سراح الفتاة الكاهنة من القفص ؟ |
ONU İKNA EDERİM SADECE SUYA GİRELİM Belki sizi kafesten çıkarabilirim. | Open Subtitles | قد أخرجك من القفص لكن أنا من سأختار هذا |
kafesten çıkıp çıkmayacağına ben karar vereceğim. | Open Subtitles | أنا أقرر إن كان سيخرج من القفص |
Ve eğer kafesten çıkmana izin verirsem, serbest dalış yapacaksın. | Open Subtitles | وإن أخرجتك من القفص سوف تغوص لوحدك |
- Bu çok yanlıştı. - Daha önce de insanları kafesten çıkardın. | Open Subtitles | لقد أخرجت أشخاصا من القفص من قبل |