GoldFinch'in bu kopyası 1 yılı aşkındır baş ucu kitabın oldu. | Open Subtitles | هذة نسخه من الكتاب الذي كان على طاولتك لأكثر من سنه |
kitabın her sayfasının dijital fotoğrafını çekmek gibi birşey. | TED | هي أشبه بالتقاط صورة فوتوغرافية لكل صفحة من الكتاب. |
Ama bu, kitaptan çıkan bir 'hayır' serisine öncülük etti. Cephane gibi, onlara mesajlar ekleyerek duvarlara spreylemeye başladım. | TED | لكن ذلك قاد إلى سلسلة من اللاءات, جاءت من الكتاب كذخيرة، وأضفت لها عبارات، ثم بدأت برشها على الجدران. |
Kutsal kitaptan alıntı yapıp özür diledi diye onu kabul mü edeceksin? | Open Subtitles | انتظري، بمجرد أن يقتبس جملة من الكتاب ويتظاهر بالأسف تسمحين له بالعودة؟ |
Bir gün şöyle bir olay oldu: Sınıfıma benim tüm biyoloji konuları arasındaki en sevdiğim konuyu ders kitabından okumaları için ödev verdim: virüsler ve nasıl saldırdıkları. | TED | في أحد الأيام، حدث التالي: قمت بتكليف الفصل بقراءة فصل من الكتاب المدرسي في موضوع مفضّل بالنسبة لي في مادة الأحياء : الفيروسات و كيفية مهاجمتها للجسم. |
Çoğu insan bir şiirden bir mısra ya da incilden bir bölüm alır. | Open Subtitles | معظم الناس يودون استعمال شعر او اية من الكتاب المقدس |
Demek istediğim, kutsal kitapta yeri var, bu nedenle okunabilir. | Open Subtitles | أقصد أنها من الكتاب المجيد وهذا يجعلها قراءة مناسبة |
Bu haritanın üzerinde İncil'den alınmış birkaç tane aşk şiiri var. | Open Subtitles | ما علاقة سلسلة من قصائد الحب من الكتاب المقدس بهذه الخريطة |
kitabın her sayfası için bir resim veriyor size. Bu kitabın her sayfası için bir yazılı resim. | TED | فهي تعطيك صورة لكل صفحة من الكتاب. وهي صورة بها نص لكل صفحة من الكتاب. |
Burada kitabın içine yerleştirilmiş camdan bir göz görüyorsunuz | TED | ترون هنا عين زجاج في الجزء المثقوب من الكتاب |
Sonra da Siletsky'nin resmini kitabın 105. sayfasına koyun. | Open Subtitles | و أن تضع صورة سيلتسكي في الصفحة 105 من الكتاب |
Hafızamda kutsal kitabın pek çok bölümü var. | Open Subtitles | هناك أجزاء كثيرة من الكتاب المقدس قد التزمت بها فى الذاكرة |
kitabın geri kalanı beni pek sarmadı daha çok yemin faslı vardı kavga azdı. | Open Subtitles | لم يستهويني الجزء الأخير من الكتاب حيث تطغى فيه الموعظة على المعارك والمضاجعات |
kitabın geri kalanı beni pek sarmadı daha çok yemin faslı vardı kavga azdı. | Open Subtitles | لم يستهوينى الجزء الأخير من الكتاب الذى تطغى الموعظة فيه على المعارك والمضاجعات |
Job iletişimde kutsal kitaptan âyetler yazmazdı. | Open Subtitles | نحن لا ندفع لجوب لاقتباسه جمل من الكتاب المقدس في رسائله |
Ve ikimizde kitabının birinciliği kazanan kitaptan... kat kat üstün olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | وكلانا يرى أنه أفضل بكثير من الكتاب الفائز بالجائزة الأولى. |
Çöp. kitaptan bir parça bile değil. | Open Subtitles | حسناً، إنه نفايه إنه ليس حتى بجزء من الكتاب |
Biri kırık camdan, biri kitaptan ve biri de paradan. | Open Subtitles | واحد من الشظية وواحد من الكتاب وواحد من القرش |
2500 dolarindan, 1,99 dolarini ayirip, kendine bu kitaptan bir tane al. | Open Subtitles | إخصم 1.99 دولاراً من 2.500 وإشتر لنفسك نسخة من الكتاب |
Yapmam gereken her şeyi yaptığımı ki doğruca oyun kitabından alıntı yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما كان من المفروض عليّ أن أفعله أنني نفّذت حرفياً من الكتاب |
Çünkü sana bu ders kitabından sayfalarca ödev verebilirim. | Open Subtitles | لأن بإمكاني أن أخصص لكم صفحات من الكتاب |
Size... incilden bir ayet göstermek isterim. | Open Subtitles | أود أن، اه ... أود أن أريك الآية هنا من الكتاب المقدس |
kitapta bulduğumuz parmak izleri bize bu adamı verdi, | Open Subtitles | . لربما لدينا مشتبه به ..إن البصمات التي أخذنها من الكتاب الذي في مختبر الدفع النفاث قادنا لهذا الرجل |
İncil'den referanslar ile ispat edebileceğim güzel ambalajlı sözlerim yok. | TED | لم يكن لدي عبارات منمقة من الإيمان أقدمها لهم مع دلائل تثبتها من الكتاب المقدس. |