ويكيبيديا

    "من اللطيف أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çok güzel
        
    • güzeldi
        
    • iyi olur
        
    • ne güzel
        
    • görmek güzel
        
    • olması güzel
        
    Seninle baba oğul gibi vakit geçirmemiz çok güzel, Baba. Open Subtitles من اللطيف أن نمضي معاً هذه اللحظات الأبوية، يا أبي
    Sorunlarımızı kendimizin halletmemize izin vermenin çok güzel olduğunu düşünüyor. Open Subtitles إنها تعتقد انه من اللطيف أن تدَعِينا نقرِّر الأمور بأنفُسِنا
    Biliyor musun, şunu söylemeliyim ki evde bir erkeğin olması gerçekten çok güzel. Open Subtitles أتعلمين؟ يجب أن أقول بانه من اللطيف أن يكون هناك رجل في المنزل
    Bir kez de olsa aklımı kullanarak zafer kazanmak güzeldi. Open Subtitles كان من اللطيف أن أنتصر مرةً بإستخدام عقلي
    Evde yardımcı olacak birinin olması, senin özgürlüğünün kısıtlanmaması iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles لكن فقط لمدّة 3 أيّام في الأسبوع فقط إعتقدتُ أنّه من اللطيف أن
    Cumartesi'nden sonra bu gösteri için gelen kızlardan bir kaçının etrafta olması ne güzel olurdu. Open Subtitles سيكون من اللطيف أن تُبقي على القليل من مسابقات الفتيات بعد يوم السبت، كما تعرف؟
    Bu arada, sosisi yumurtalarının soluna devrilen birini daha görmek güzel. Open Subtitles بالمناسبة، من اللطيف أن ألتقي بشخص آخر لحمه متوقف على بيضه
    Konuşacak birisinin olması güzel, değil mi? Open Subtitles من اللطيف أن تجدي أحدا تتحدثين معه، أليس كذلك؟
    Oy ya, sonunda yer çekimli yatakta uyumak çok güzel. Open Subtitles من اللطيف أن انام على فراش مع وجود الجاذبية مجدداً
    Doktora göre de birlikte vakit geçirmeniz çok güzel olacak. Open Subtitles والطبيب يظن أنه سيكون من اللطيف أن تقضيا وقتاً سوياً
    Geçici bir sürü işte çalışman çok güzel. Open Subtitles أعتقد أنه من اللطيف أن يكون لديك أكثر من عمل من هذه الأعمال المؤقتة
    Bunca yıl sonra bunu duymak çok güzel Open Subtitles من اللطيف أن نسمع ذلك بعد كل هذه السنوات
    Burada arkadaşlarımın ve hatta gerçek bir ağabeyimin olduğunu bilmek çok güzel. Open Subtitles من اللطيف أن أعرف أن لدي أصدقاء رائعين هنا وأخ حقيقيّ
    Konuşurken gerçekten seni anlayabilecek birisinin olması çok güzel. Open Subtitles من اللطيف أن يكون لديك شخص للتحدث معه شخص ربما يستطيع أن يفهمك
    Bu doğru değil, ama bunu söylemen çok güzel. Open Subtitles لا تقولين الحقيقة ولكن من اللطيف أن تقولي هذا لي
    Beni hiç hayal kırıklığına uğratmayan, beni yargılamayan 50'nci yaş günüme yeni yapılmış piercing'lerle ve Pogo adında Filipinli bir çocukla geç gelmeyen bir yaratığım olması güzeldi. Open Subtitles من اللطيف أن يكون هناك مخلوق في حياتي لا يخيب ظني 352 00: 19: 02,074
    Ama yine de oradakilerin, Kara Şövalyeler Tarikatı tarafından kurtarılması güzeldi. Open Subtitles لكن، من اللطيف أن الجميع قد أُنقذوا من قبل أولئك الأشخاص من منظمة الفرسان السود
    Onu da davet etmeniz iyi olur. Bu kadar büyütecek ne var? Open Subtitles سيكون من اللطيف أن نشمله ما هو الأمر المهم في ذلك ؟
    Biraz hareketlilik iyi olur. Arthur üniversiteye gittiğinden beri ortalık çok sakin. Open Subtitles من اللطيف أن يكون هناك إثارة هنا كان المكان هادئاً منذ ذهب آرثر للجامعة
    Seni hala hatırlayan bir arkadaşının var olması ne güzel! Open Subtitles كم من اللطيف أن لا يزال يتذكرك أحد أصدقاءك
    Çiftlikte kalmak zorunda olmadan işler devam etse ne güzel olurdu. Open Subtitles أفترض أنه سيكون من اللطيف أن لا أضطر للاستمرار بكل ذلك العمل في المزرعه
    Evet, şey ... Umarım istediğin olur. Bu ailede yeni fertler görmek güzel olurdu. Open Subtitles آمل أن تنجح في ذلك , من اللطيف أن تنمو عائلتنا أتمنى أن تتبنى ذلك الطفل , أظنك ستفلح كأب
    Nihayet buralarda içinde biraz umut ve insanlık olan birilerini görmek güzel. Open Subtitles من اللطيف أن أرى شخص بالجوار لديه القليل من الإيمان بالإنسانية
    Yanımda büyüye yatkın birinin daha olması güzel. Open Subtitles من اللطيف أن يكون لديكِ صديق سحري بجانبك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد