Herkesin buna ikna olması şaşırtıcı değil, değil mi? | TED | ليس من المستغرب أن يعتاد الجميع على ذلك، صحيح؟ |
Ben bir gök bilimciyim, yani sanırım kimse için gece göğünü sevmem şaşırtıcı olmayacaktır. | TED | أنا عالِمة فلك، ربما ليس من المستغرب على أحد أنني دومًا أحببت سماء الليل. |
Projemizin tasarımı şaşırtıcı biçimde kolaylıkla ortaya çıktı. | TED | عندما ظهرت في تصميم بسيط وكان من المستغرب وضوحه. |
Ama av hayvanları sayıca azsa, insanların kendilerine yetiştirdiği eti kurtların almaya çalışması pek de şaşırtıcı olmaz. | Open Subtitles | لكن لو هناك نقص في الفرائس فليس من المستغرب أن يحاول الذئب خطف لحم كان يربّيه الإنسان لنفسه. |
Dün geceden sonra şaşırmadım. | Open Subtitles | بعد ليلة ذهبنا، ليس من المستغرب. |
17 yılını saklanarak geçirmiş biri için şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | ليس من المستغرب بالنسبة لرجل قضى 17 عاما مختبئا. |
Seks yapmamamız pek de şaşırtıcı olmasa gerek. | Open Subtitles | ليس من المستغرب أننا لا نمارس الجنس كثيراً |
Bu zorlukları yaşaman hiç şaşırtıcı değil yani. | Open Subtitles | لذلك , ليس من المستغرب أنك تواجه صعوبة معها |
Ölümden sonra hayat ile bağlantılar kuran biri için oldukça şaşırtıcı bir açıklama oldu bu şimdi. | Open Subtitles | حسناً , من المستغرب قليلاً سماع ذلك من شخص يقول أن لديه خطّاً مباشراً إلى الآخرة |
Dünya'daki en güçlü insanın tartışma konusu olması şaşırtıcı bir şey mi sizce? | Open Subtitles | هل من المستغرب جداً أن أقوى رجل في العالم يجب أن يكون شخصية مثيرة للجدل؟ |
Dünya'daki en güçlü insanın tartışma konusu olması şaşırtıcı bir şey mi sizce? | Open Subtitles | إنّه ليسَ من المستغرب حقًا أن الرجلُ الأقوى فيّ هذا العالم يجب أن يكون شخصيّة من الجدل؟ |
Bu nedenle eski arkadaşını görmek istemesi şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | لذلك ليس من المستغرب أن عنيدا ونريد أن نرى صديقه القديم. |
Bu çok da şaşırtıcı değil. Noam ve ben yaklaşık 12 yıl önce, bilgisayar bilimi profesörü olduğumuz dönemlerde, aynı olay tarafından aynı derecede hayal kırıklığına uğramıştık. | TED | لذا فإنه ليس من المستغرب أنه حوالي 12 سنة مضت، عندما نعوم وأنا أصبحنا بالفعل أساتذة علوم الكمبيوتر، نحن كنا متساويين في القلق بسبب نفس الظاهرة. |
Biliyorsunuz ki; milyonlarca insanın bu büyük ayrışma yüzünden kırgın olması şaşırtıcı değil. Ancak birçokları gibi onlar da onun esas nedenlerini yanlış anlıyorlar. | TED | كما تعلمون، فإنه ليس من المستغرب أن ملايين الناس وقد تحرروا من الوهم بسبب فك الارتباط الكبير، ولكن مثل العديد من الآخرين، أنهم يسيئون فهم أسبابه الأساسية. |
Kayıtlara bakmış ve şaşırtıcı derecede fazla kişinin düşen Hindistan cevizlerinden hastanelik olduğunu görmüş. | TED | نظر من خلال السجلات، واكتشف أن من المستغرب أن عددًا كبيرًا من الناس في ذلك المستشفى كانوا هناك بسبب الإصابات الناجمة من سقوط جوز الهند. |
Çünkü konu seks olunca, erkekler üzerindeki baskı övünme ve abartmaya yönelikken, kadınlar üzerindeki baskı gizleme, indirgeme ve inkara yöneliktir, ki bu kadının yoldan çıktığı için öldürülebileceği 9 ülkenin halen varolduğu düşünüldüğünde çok da şaşırtıcı değil. | TED | لأنه أثناء العملية الجنسية الضغط على الرجال للتباهي والمبالغة لكن الضغط على النساء لإخفاء وتهوين وإنكار، وليس من المستغرب معرفة أنه لا تزال هناك تسع دول يمكن أن تقتل فيها المرأة بسبب الإنحراف. |
Kuantum mekaniğini veya kuantum fiziğini düşünürsek, o zaman, gerçekliğin kendisinin temel dayanağı olarak, Kuantum fiziğinin organik kimyaya dayanak oluşturduğunu söylememiz şaşırtıcı olmaz. | TED | إذا تخيلنا ميكانيكا الكم أو فيزياء الكم، فإنه كأساس أولي من الواقع نفسه، فإذن ليس من المستغرب أن نقول أن فيزياء الكم تدعم الكيمياء العضوية. |
Senin beni fethetmen ve şimdi de sana büyülenmiş olamam şaşırtıcı olur mu, Eileen?" | Open Subtitles | إذا , هل من المستغرب أنكِ ملكتني ؟ والآن انا واقع تحت تأثير سحرك يا " آيلين " ـ |
Ama çok heyecanlandım. Seni duyması şaşırtıcı değil, Buffy. | Open Subtitles | أنه ليس من المستغرب أنه سمع عنك. |
Ama şaşırmadım doğrusu. | Open Subtitles | ولكن ليس من المستغرب على الرغم من |
Bu tip şeylerin olmasına şaşırmadım desem-- | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من المستغرب أن - أن هناك أثر... |