Goodnight Yolu üzerindeki yerel Dallas film stüdyosundan çalışanlardan birinin bu sabah temizlik personeli tarafından bulunduğu olay yerinden canlı bildiriyoruz. | Open Subtitles | نحن في بث مباشر من المشهد الان في استديو دالاس المحلي للافلام في حي غوودنايت حيث ان احد الموظفين وجد ميتاً |
Ama ikisi birden olay yerinden kaçmış değil mi? | Open Subtitles | صحيح لكن كلاهما فر من المشهد أليس كذلك ؟ |
ilk raporlar olay yerinden sadece mavi şapkalı bir adamdan bahsediliyor. | Open Subtitles | تقرير أولي من المشهد يذكر فقط رجل في بدلة زرقاء |
Tanıklar olay yerinden kaçan kırmızı bir cip görmüş. | Open Subtitles | والإرسال إتصل وقال بأن شاهد العيان شاحنة شاحنةً حمراء تفر من المشهد |
Ve önceki sahne, bir grup turistin lobide ayakta beklediği bu Sahnenin içinde çözülüyor. | Open Subtitles | والتي حدث لها مزج من المشهد السابق إلى مجموعة من السائحين عندما كانوا يقفون في صالة الفندق |
Tamam. Biz yine olay yerinden topladığımız kanıtlara dönelim. | Open Subtitles | حسناً إذاً نعود للأدلة التي جمعناها من المشهد |
Masum insanların olay yerinden arazi olmayacaklarını biliyoruz ama. | Open Subtitles | نحن نعرف أن الأبرياء لا يهربون من المشهد |
Şoför olay yerinden kaçmış ama yolcu aracın içine resmen mıhlanmış. | Open Subtitles | السائق هرب من المشهد لكن الراكب إلتصق هنا جيداً |
Pete Morton olay yerinden kaçtıklarını söyle-- | Open Subtitles | بيت مورتين " قال بأنهم كانوا " هاربين من المشهد |
Nick o küpeyi olay yerinden çalmış ve Calleigh'nin olayını çözmüş. | Open Subtitles | " ضحية قضية " كاليه - نيك " سرق تلك الأقراط " - من المشهد وربما هذا كشف قضيتها تماماً |
- Hiçbir şey. olay yerinden kaçtım. | Open Subtitles | -لا شيء، هربت من المشهد |
olay yerinden muhabirimiz Ron De La Cruz aktarıyor. | Open Subtitles | لدينا من المشهد (رون ديلا كروز) |
Neden o görüntüyü koyduğunu çözemedim ama o Sahnenin sesi bu. | Open Subtitles | لم اعرف لماذا وضعته لكن هذا مقطع صوتي من المشهد |
Sahnenin çektiğimiz kısmında onu giymiştin. | Open Subtitles | لقد لبسته في الجزء الأول من المشهد الذي سبق وصورناه. |