| Kölem olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تكوني عبدتي أو شيء مثل هذا؟ |
| Senin kölem olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تكوني عبدتي أو شيء مثل هذا؟ |
| Sonuçta, evlenip de kutlamalara katılacağına yatak istirahatinde olman gerekiyordu. | Open Subtitles | أنا بخير، للمرّة الخمسين. حسنا، من المفترض أن تكوني مستريحة في السرير، |
| - Senin bu kasabanın doktoru olman gerekiyordu... keşke öyleymiş gibi davranmaya başlasan. | Open Subtitles | من المفترض أن تكوني الطبيبة في هذه البلدة وأود بحق الجحيم ان تبدأي التصرف علي هذا النحو |
| Bir saat önce yatakta olman gerekirdi. | Open Subtitles | من المفترض أن تكوني في الفراش منذ ساعة مضت |
| Anne, benim tarafımda olman gerekiyor. Zaten yeterince kötü hissediyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن تكوني بصفي يا أمي أشعر بالسوء بما يكفي |
| Sonsuza kadar benim yanımda olmalıydın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكوني بجانبي إلى الأبد |
| Şu anda evinde, Ernest'le memnun mesut yaşıyor olman lazım. | Open Subtitles | من المفترض أن تكوني في البيت تعيشين حياة جميلة مع إرنست |
| Evet, görüyorum. İşte olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | نعم أرى ذلك أليس من المفترض أن تكوني في العمل؟ |
| Bugün sette olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تكوني مع بقية الحريم اليوم |
| Uçağa yetişemeyeceğim. Senin uçakta olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | لن استطيع اللحاق بالطائره اليس من المفترض أن تكوني على متن طائرة؟ |
| Şu anda piyanonun nakliyesi için huzurevinde olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تكوني في المنزل الجديد معها؟ |
| Senin ponpon kız antremında olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تكوني في تمرين التشجيع؟ |
| Sevgilinle beraber olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تكوني مع صديقك؟ |
| Arkadaşım olman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكوني صديقتي |
| Senin hasta olman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكوني انتِ المريضه |
| Senin Afrika'da olman gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض أن تكوني في أفريقيا. |
| En yakın arkadaşım olman gerekirdi ama iplediğin bile yok. Annen değilim ben, Rae. | Open Subtitles | من المفترض أن تكوني صديقتي يا كلوي وأنتِ لم تعطيني سواء الفضلات |
| Sadece okuyor olman gerekirdi. | Open Subtitles | . من المفترض أن تكوني تقرأين فحسب |
| Şimdiye buna alışmış olman gerekirdi. | Open Subtitles | من المفترض أن تكوني قد اعتدت عليهم |
| Bir yerlerde mi olman gerekiyor? | Open Subtitles | هل من المفترض أن تكوني في مكانٍ آخر ؟ |
| - Tatlım, yatakta olman gerekiyor. Zoey ağlıyor. | Open Subtitles | -عزيزتي، من المفترض أن تكوني في فراشكِ |
| Sen aşağıda olmalıydın, bebeğim. | Open Subtitles | من المفترض أن تكوني في الأسفل، عزيزتي |
| Senin uzman olman lazım. Burada bir yolu olmalı. | Open Subtitles | أنت من المفترض أن تكوني الخبيرة يجب أن يكون هناك طريقة |