Kardeşimin destek aldığını bilmek benim için önemli. | Open Subtitles | وأنه من المهم بالنسبة لي أعلم بأن أخي سيتم دعمه |
Ne kadar küçük bir detay olursa olsun benim için önemli. | Open Subtitles | بجميع التفاصيل، سيكون من المهم بالنسبة لي. |
benim için önemli olan bana baktığında zombi babasını görmüyor. | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي أن عندما يتطلع إلي لا يرى أب ميت على قيد الحياة |
Dost kalmamız benim için çok önemli. | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي أن نبقى أنا وأنتِ أصدقاء |
Elimden gelen her şeyi yaptığımı bilmek benim için çok önemli. | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي معرفة أنني أفعل كل ما بوسعي. |
Ama kralın yakınında olmak benim için gerçekten önemli. | Open Subtitles | ولكن من المهم بالنسبة لي أن أكون قريبا من الملك. |
Dünyanın beni nasıl gördüğü benim için önemli değil. | Open Subtitles | كيف يرى العالم لي، ليس من المهم بالنسبة لي |
Kaba olmaya falan çalışmıyorum ama ben bir roman yazarıyım, bu yüzden insanların dürtülerini anlamak benim için önemli. | Open Subtitles | أعني، لا أقصد ان أكون وقحة أو أي شيء ،لكن... حسناً، انا كاتبة روايات لذا من المهم بالنسبة لي أن أفهم |
Buna inanmam benim için önemli. | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي أن تصدقي هذا. |
benim için önemli olan Kaptan'ın bunu asla öğrenmemesi. | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي ألاَّ يعرف "كابتن أمريكا" بخصوص هذا. |
Gerçekten benim için önemli... | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي |
İyi geçinmeniz benim için önemli... | Open Subtitles | ! من المهم بالنسبة لي أن تكونا على وئام |
Bu benim için önemli. | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي. |
Bu kararı vermeden önce birini görmem gerçekten benim için çok önemli. | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي أن أقابل شخصاً قبل اتخاذي لهذا القرار. |
Çünkü böyle düşünmen benim için çok önemli. | Open Subtitles | لأن من المهم بالنسبة لي أن تعتقدي ذلك |
Hristiyan olmaları benim için çok önemli. | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي أن يكونوا مسيحيين. |
Bu benim için gerçekten önemli... | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي أن... |