Şimdi, bunu yapmak heba edilmiş bir yaşamdan kaçmama yardım mı etti yoksa, kaçmak istemeyeceğim için beni kör mü etti? | Open Subtitles | الآن , هل فعل ذلك يُساعدني على نسيان حياتي الضائعة أم أنها كانت تُعميني لكي لا أتكمن من الهروب منها ؟ |
Büyük kurumlardan kaçmak yerine aslında, onlara doğru yöneldim. | TED | بدلاً من الهروب من المؤسسات الكبيرة، كنت في الواقع أركض نحوها. |
Hastaneden Kaçmaktan daha zor olan tek şey içeri girmektir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الصعب من الهروب من المستشفى هو الرجوع إليه |
Bazen kalmak Kaçmaktan daha zordur. | Open Subtitles | نعم , أحياناً يكون البقاء أسوأ من الهروب |
Demek siz hanımlar sonunda Psikopat Brooke'tan kaçmayı başardınız ha? | Open Subtitles | إذا ً لقد تمكنتن أيتها السيدات من الهروب من المعتوهه بروك , هاه؟ |
Emirlerinize müteakiben o sırada sokakta hiçbir polis memuru olmadığından kolayca kaçmayı başarmış ve şu anda kaçak. | Open Subtitles | لعدم توافر أفراد شرطة في الشارع في ذلك الوقت تنفيذاً لأوامرك تمكّن من الهروب بسهولة و هو الآن حر طليق |
Acıdan kaçmak yerine, tıpkı çılgın birinin yapacağı gibi ona doğru adım atarsın. | Open Subtitles | بدلاً من الهروب من الألم كما يفعل العقلاء تنغمس فيه |
Gece dışarı kaçmak yerine bu işlere bakmalısın. | Open Subtitles | كان يجب عليك الانتباه لامور كهذه بدلا من الهروب بالليل |
Bazen bir problemden kaçmak yerine tersini yapıp problemi kaçırmanız gerekir. | Open Subtitles | في بعض الأحيان بدلاً من الهروب عن المشكلة عليك أن تفعل العكس و أعتبرها نزهة |
kaçmak bile, hiç kimse yardımcı olacaktır, | Open Subtitles | حتى لو تمكنت من الهروب لا أحد يستطيع مساعدتك |
Öcülerden kaçmak yerine satışa geçeceğimiz mükemmel dünyaya adım atabilmek için bazı kurallar olacak. | Open Subtitles | لذا بما أننا نحن الان في هذا العالم المثالي حيث نحاول بالفعل بيع شيئاً ما فضلاً من الهروب من المُنافسة |
Tuhon'un adamları Carter'ı iki kez hapisten kaçırmayı denemişler orduyla çatışma çıkınca ülkeden kaçmak zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | وصارع مرض الملاريا الدماغية قبل تنفيذ عملية عسكرية أمكنهم من الهروب خارج الدولة |
Bazen kalmak Kaçmaktan daha zordur. | Open Subtitles | نعم , أحياناً يكون البقاء أسوأ من الهروب |
Onu kandırmak Alcatraz/Kanada'dan Kaçmaktan bile daha kolay olmalı. | Open Subtitles | خداعها يجب أن يكون أسهل من الهروب من سجن ألكاتراز الكندي |
Kaçmaktan yoruldum, ve birleşik devletlere dönmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد تعبت من الهروب. وأريد العودة إلى الولايات المتحدة |
Tecrübelerime göre, kendin ve başkaları için direnmek Kaçmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | حسناً ، من خلال خبرتي مناصرة نفسك والأخرين يكون دائماً خير من الهروب |
Seni bilmem, ama ben alacaklılardan Kaçmaktan illallah ettim . | Open Subtitles | لقد سئمت من الهروب من الدائنين |
Belki Kaçmaktan ziyade saklanmayı planlıyordur. | Open Subtitles | ربما هي تخطط للاختفاء اكثر من الهروب |
Bunu anlamak istiyorum. kaçmayı nasıl başardı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أود البحث في الأمر نرى كيف تمكن من الهروب |
Şimdiye kadar nasıl olduysa kaçmayı başardığım bu eşsiz utancı yaşamama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | أود أن أشكرك على السماح لي بتجربة اهانة فريدة من نوعها ان كنت قد نجحت من الهروب منها ... |
Büyük Değişim Felaketi'nden sonra kaçmayı başardık. | Open Subtitles | تمكنا من الهروب بعد .الكارثة المروعة |
kaçmayı da başarmışsın, her zamanki gibi. | Open Subtitles | تمكنت من الهروب كالعادة |