Kayıp Astsubayımız, Donanma ilaç programından binlerce uyuşturucu ilaç yürütmüş. | Open Subtitles | ضابط مفقود سحب ألاف من المخدرات من برنامج الأدوية البحري |
Halk eğitim merkezindeki Uyuşmazlık Çözümü programından mezun olmak üzereyim. | Open Subtitles | لقد كدت أتخرج من برنامج حل الخلافات بـالجامعة المفتوحة بأوهايو |
Amber Alarm programının bir parçası olarak kameralar 3 saniyede bir görüntü alıyor. | Open Subtitles | هذا كاميرا المرور تأخذ صورة كل 3 ثواني هذا جزء من برنامج الإنذار |
Olimpik Gelişim programının bir parçası olan Kaliforniya eyalet takımında oynuyordum. | TED | كنت ألعب لصالح فريق ولاية كاليفورنيا وهو جزء من برنامج التطوير الأولمبي. |
BG: Bu konuya tekrar döneceğiz, Dünya Gıda programı'ndan kaynak ve makbuz kesimi olduğundan bahsettiniz. | TED | برونز خيوساني: سوف نعود إلى هذا الموضوع أيضا، ولكنك ذكرت وقف التمويل ومستندات الصرف من برنامج الأغذية العالمي. |
Elbette Al, Good Times'taki Bookman'a benziyor... ama bu sizin kafanızı bozmasın. | Open Subtitles | بالطبع يبدو مثل المذيع " بوكمان " من برنامج " أوقات سعيدة " لكن لا تدع هذا يفسد تفكيرك 613 00: 44: |
Charlie Sheen'den daha viralsin. Bendeniz "Jackie Burke" amca "diyor ve RAW TV, git kendini siktir. " | Open Subtitles | هذ كان جاكي رو من برنامج العم من اذاعة رو تبا لك |
Microsoft Outlook'dan çok çok daha iyi bu harika programı buldum.'' | TED | أنا اخترعت هذا البرنامج الجديد الذكي و هذ أفضل بكثير و كثير من برنامج ميكروسوفت أوت لوك |
Eğitim programında altı ay geçirdikten sonra devlet ödeneği ile geçinen annelerin yaptıkları yemeklerden örnekler. | TED | هذه امثلة من الطعام الذي تقدمه امهات الرعاية الاجتماعية بعد ستة اشهر من برنامج التدريب. |
Bazen tek başına bir sadık müşteri programından çok daha etkili. | TED | وهي أحيانا أكثر فاعلية من برنامج الولاء وحده. |
Hapishane mektup arkadaşlığı... ..programından yazdığım mektuba cevap gelmişti. | Open Subtitles | استلمت رداً على رسالتي، من برنامج مراسلة السجون. |
Harika Çocuk, Donnie Smith yarışma programından! | Open Subtitles | فتى الاختبار دوني سميث من برنامج المسابقات |
Yetersiz beslenen bir çocuk beslenme programının bir parçası olarak ölçülüyor. | TED | طفل يعاني من سوء التغذية يجري قياسه كجزء من برنامج التغذية التكميلية. |
Yavaş, Cis, sakinleş. Sadece antrenman programının bir parçasıydı. | Open Subtitles | هديء من روعك انه فقط كان جزء من برنامج التدريب |
Artık hepiniz Farmer uzay programının bir parçasısınız. | Open Subtitles | كل واحد منكم الآن جزء من برنامج مزارع الفضاء |
Eminimki endüstride şaşırtıcı teknolojik gelişmeler oldu, fakat bir staj programı almalısınız. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنه حدث تقدّم تقني مدهش في الصناعة، لكن بالتأكيد لا بدّ أن يكون لديك نوع من برنامج التدريب. |
Gerçek "Yıldızlarla Dans"taki sevimli elemanı bilir misin? | Open Subtitles | "إنه هذا الشاب الجذاب من برنامج "الرقص مع النجوم |
İştirak etmişsiniz ancak hayatta her şeyde olduğu gibi kattıklarınıza göre AA'den çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | وها أنتذا قد شاركت، ولكن مثل كل شيء في الحياة، عليك الخروج من برنامج مدمني الخمر دون الكشف عن الهوية الذي وضعت فيه. |
Polisler Şov'dan daha iyi. İçeride sarhoş şişko bir herif vardır şimdi. | Open Subtitles | هذا افضل من برنامج كوبس بالتأكيد هناك رجل سمين سكير بالداخل |
Eyaletin 81'deki programında parmak izi alınmış. | Open Subtitles | تم أخذ بصماته كجزء من برنامج الولاية للمعونة في عام 1981 |
Bütün bildiğim bunun Nocturne Operasyonu denilen programın bir parçası olduğu. | Open Subtitles | كل ما اعرف انة كان جزءاً من برنامج يسمى عملية نوكترون |
Bakın! Çocuk programındaki striptizci. | Open Subtitles | انظروا ، إنها المتعرية من برنامج الأطفال |