ويكيبيديا

    "من بعيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzaktan
        
    • uzaklardan
        
    • uzak
        
    • uzun yoldan
        
    • Uzakta
        
    • mesafeden
        
    • Uzaklarda
        
    • Uzaktayken
        
    Ona uzaktan korkması gereken bir durum olmadığını anlatan bir işaret çakabilirim. Open Subtitles يمكنني أن اعطيه إشارة من بعيد لأبين له إنه لا يخاطر بشىء
    - Bir şeyleri uzaktan vurmayı ne kadar sevdiğini bilirsin. Open Subtitles أنت تعرف كم يحب أن يطلق على الأشياء من بعيد
    Beğendiğiniz bir manzaranın içinde mi olmak istersiniz yoksa uzaktan mı izlemek istersiniz? Open Subtitles النظر الى سقوط اوراق الشجر من قريب او من بعيد ايهما تفضل ؟
    En ufak yiyecek kırıntısının dahi kokusunu çok uzaklardan alabilirler. Open Subtitles حيث يمكنها شم رائحة أقل كمية طعام من بعيد جداً.
    Hobbs'u uzaktan takdir mi ediyordu yoksa onunla bağlantı mı kurdu? Open Subtitles هل كان معجباً به من بعيد أم أنه وقع في عشقه؟
    Önce uzaktan sonra da yakından, bir el ateş etti. Open Subtitles أولاً اطلق النار من بعيد ثم ذهب اليه وتخلص منه.
    Yanında bir erkek vardı, beni tanıştırmadı ama onları uzaktan gördüm. Open Subtitles كانت مع أحدهم.. لم تقم بتقديمه إليّ ولكنّني رأيتهم من بعيد
    Birini taciz etmeye uzaktan yakından benzeyen hiçbir şey yapmadım asla. Open Subtitles انا لم أفعل أي شيء تشبه من بعيد التحرش بأي أحد
    uzaktan bir akrabası, yaz tatili boyunca dokuzuncu ve onuncu sınıf derslerini öğretmeyi teklif etti. TED قريب لها من بعيد عرض تدريسها منهج الصف التاسع والعاشر أثناء الاجازة الصيفية
    Daha da önemlisi, uzaktan gelen bu misafir güneş sistemimizin yalnız olmadığı konusuna dikkatimizi çekti. TED الأكثر أهمية، أعتقد أن هذا الزائر من بعيد جاء لنا حقًا بمؤشر مفاده أن نظامنا الشمسي ليس منعزلًا.
    Ve orada oturuyorken, uzaktan alkış sesi duydum ve oraya doğru bakıyordum. TED وبينما هو جالس هناك اذا بي اسمع تصفيق من بعيد ونظرت الي من حولي
    Bu dişi aslanlara uzaktan bakıldığında kavga ediyorlarmış gibi görünüyor. TED هذه اللبوات تبدوا من بعيد و كأنها تتعارك.
    Bunlar Black Panther estetiğiyle uyumlu, kabileniz uzaktan belli oluyor çünkü güzellik kiti gibi bir şey taşımıyorsunuz. TED وكان بالإمكان رؤية المنتمين لعشيرتك من بعيد. فالمشط لم يكن يوضع مع أدواتك التجميلية،
    - Lamont diye biri. Kızılderili bir tüccar. - uzaktan mı geldin? Open Subtitles رجل اسمه لامونت ، يتاجر مع الهنود أتيت من بعيد ؟
    Evet, sen onu gördün. Pek çoğu onu gördü. Sadece uzaktan. Open Subtitles لقد رأيتها ، الكثيرين فعلوا من بعيد أو في الصحف
    Ve üçüncü günde İbrahim gözlerini kaldırdı ve uzaktan o yeri gördü. Open Subtitles ثم فى اليوم الثالث رفع إبراهيم عينيه ورأى المكان من بعيد
    Arkalarında, uzaklardan, bir ateşin ışığı yansıyor. Open Subtitles وخلفهم من بعيد .. ضوء صادر من شرارات النار
    Biricik bebeklerinin büyüdüğünü Çok uzaklardan izleyeceklerdi. Open Subtitles عليهم أن يراقبوا طفلهم الثمين يكبر من بعيد
    Madem ki senin ikinci dereceden kuzenisin neden benden uzak durmuyorsun? Open Subtitles وبما أنك ابن عمي من بعيد لما لا تبقى بعيداً عني
    - Bu arada, Albay uzun yoldan geldik, elimiz boş dönmek ayıp olur. Open Subtitles في الوقت الحالي كولونيل، جئنا من بعيد سيكون عاراً علينا لو رحلنا بيدين فارغتين
    İzleri kilometrelerce takip ettik, şimdi Uzakta bir şey görüyoruz. Open Subtitles تبعنا الاثار لعدة اميال والان نستطيع رؤية شيء من بعيد
    Bu sesi uzak mesafeden nasıl fark ettin ve sesi yapanı nasıl anladın? TED كيف أمكنك كشف ذلك الضجيج من بعيد واستهداف مصدره بهذه الدقة؟
    Uzaklarda bir yerlerde tuhaf bir patlama oldu, ama kimse yoktu. Open Subtitles لاشئ، ربما طلقه أو طلقتين من بعيد لكن لا شئ غير هذا
    Haklıymışsın, Uzaktayken daha iyi görünüyor. Open Subtitles انت علي حق انها تبدو جميله فقط من بعيد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد