dünyanın her yerinden insanların yaşadığı ve çalıştığı uluslararası bir şehir. | Open Subtitles | المدينة الدولية التي يعيش فيها الناس ويعملون من جميع أنحاء العالم |
dünyanın her yerinden birçok İnsan bu güzelliği görmeye geliyor. | Open Subtitles | هناك أناس كثيرون يأتون إلى هنا من جميع أنحاء العالم |
En üst seviyede, dünyanın her yerinden gelen seçilmiş filmler yer alıyor. | Open Subtitles | عند المستَوى الأعلى هناك الإنتقاء الرسّمي، أفلام تنتقّى من جميع أنحاء العالم |
Dünyanın dört bir yanından kadınları dinlediniz, bazı şeylerin niçin gerçekleşmesi gerektiğini anlattılar. | TED | لقد استمعتم للنساء من جميع أنحاء العالم يتحدثن عن سبب حدوث الأشياء، |
Bunu fark ettikten sonra olan şey şuydu, Tüm dünyadan bilim adamları ve sanatçılar laboratuvarıma gelmeye başladı. | TED | وما حدث هو أن الفنانين والعلماء من جميع أنحاء العالم قد بدأوا في الحضور إلى مختبري. |
Neticede, bu kurtarma operasyonu süresince 12.500'den fazla gönüllü Dünyanın her tarafından Capetown'a bu kuşları kurtarmak için geldi. | TED | وبانتهاء دورة الإنقاذ وصل العدد الإجمالي إلى 12500 متطوع أتوا من جميع أنحاء العالم لإنقاذ هذه الطيور |
Bu sonuçlar ortaya çıktığından beri dünyanın her yerinden politikacılar, eğitimciler, araştırmacılar bu sistemin başarısının arkasında ne olduğunu anlamaya çalıştılar. | TED | ومنذ الإعلان عن تلك النتائج، حاول صناع القرار والمدرسين والباحثين من جميع أنحاء العالم معرفة ما السر وراء نجاح تلك الأنظمة. |
Ama şimdiden dünyanın her yerinden video ve fotoğraf almaya başladık. Antarktika'da buzun altında çekilen bu fotoğraf onlardan bir tanesi. | TED | وبدأنا حاليًّا بالحصول على فيديوهات وصور من جميع أنحاء العالم من ضمنها هذه اللقطة من تحت الثلج في الأنتاركتيكا |
Dahası, her dokuz haftalık kursta bir, yeni bir sınıf arkadaşıyla tanışıyorlar, dünyanın her yerinden gelen yepyeni bir dizi öğrenci. | TED | و علاوة على ذلك، لكل خطة دراسية من 9 أسابيع، يقابلون نظيراً جديداً مجموعة جديدة كلياً من الطلاب من جميع أنحاء العالم. |
dünyanın her yerinden insanlar aramaya, e-postalar yollamaya başladı. | TED | بدأ الناس من جميع أنحاء العالم بإرسال الرسائل الإلكترونية والاتصال هاتفيًا. |
Ve Afrika'daki bütün genç öğrencileri, dünyanın her yerinden gelen öğretim elemanları ile bir araya getirelim ve onlara mükemmel bir eğitim vermeye çalışalım. | TED | و لنوظف طلابا من جميع أنحاء إفريقيا و لنجمعهم بمحاضرين من جميع أنحاء العالم و لنحاول إعطائهم تعليما رائعا |
Bu inanılmaz festivali düzenledik. Bazı büyük politikaları kazandık. dünyanın her yerinden vatandaşlar bize katılıyor. | TED | ولذا عقدنا هذا الاحتفال الرائع. وحققنا انتصارات سياسية كبيرة. ولا يزال ينضم إلينا مواطنين من جميع أنحاء العالم. |
Bence bir gün bir müzede sergilenecek ve dünyanın her yerinden insanlar onu görmeye gelecek. | Open Subtitles | أعتقد أنها ستعلق فى متحف فى يوم ما و سيأتى الناس من جميع أنحاء العالم لرؤيتها |
Bütün bunları öğrendiğim o ilk senede, Dünyanın dört bir yanından liderler küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak için ortak bir hedefte karar kılmak adına Paris'te bir araya geldi. | TED | في نفس السنة التي تعلمت فيها لأول مرة حول كل هذه الأمور، اجتمع القادة من جميع أنحاء العالم في باريس لتقرير الهدف المشترك للحد من الاحترار العالمي إلى أقل من درجتين. |
Dünyanın dört bir yanından girişimci gruplarının önünde konuşma yapıyordum. İkinci sınıftayken, şehir çapında bir konuşma yarışmasını kazandım | TED | في حدث كنت أتكلم فيه أمام مجموعات من رجال الأعمال من جميع أنحاء العالم عندما كنت في الصف الثاني ، ربحت مسابقة خطابة |
...Dünyanın dört bir yanından gelen ünlü sanatcıların burada olmasından onur duyduğumuz için minnettarlığımızı şehrimizin bu anahtarlarını vererek gösteriyoruz, anahtarları Doğu Alman Bayan Olimpiyat Takımı takdim edecek. | Open Subtitles | ,من جميع أنحاء العالم كضيوفنا نود أن نعبر عن أمتنانا بعرض هذه المفاتيح لمدينتنا ,لكم |
Bugün ben sadece sahnedeki bir seks işçisiyim ama Tüm dünyadan bir mesaj getiriyorum. | TED | أنا مجرد محترفة جنس واحدة على المنصة اليوم، ولكن أنا أحمل رسالة من جميع أنحاء العالم. |
Ve bu da Tüm dünyadan gelen ürünleri... ...yiyebileceğiniz anlamına geliyor. | TED | وهذا يعني أن ما تستهلكه الآن من منتجات، يمكن أن تأتي من جميع أنحاء العالم. |
Tüm dünyadan dövüşçüler var. | Open Subtitles | سيشترك فيها مقاتلون من جميع أنحاء العالم |
ve Dünyanın her tarafından insanlarla iletişim içinde olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. | TED | فأستخدم الملابس كوسيلة للتحقيق وتقدير الناس من جميع أنحاء العالم |
Harika bir hayatı olmuştu, Dünyanın her yerinde maceralar yaşamıştı. | Open Subtitles | كانت لديه تلك الحياة الرائعة والمغامرات من جميع أنحاء العالم |
Her yıl 14 Aralıkta, dünyanın her köşesinden binlerce insan saygılarını sunmak üzere 47 roninin mezarlarını ziyaret eder. | Open Subtitles | في الرابع عشر من ديسمبر، يأتي آلاف الناس من جميع أنحاء العالم كل سنة لزيارة قبر 47 رونين .. تكريما لهم |
Aslında bu projenin parçası olarak dünyanın dört bir yanındaki insanların gönderdiği binlerce ve binlerce model var. | TED | وبالطبع هناك الآن الآلاف والآلاف من النماذج التي ساهم بها أشخاص من جميع أنحاء العالم كجزء من هذا. |
Şayet bu yerde bütün dünyadan kitaplar varsa, Ateş Ulusu hakkında bir bilgi var mıdır? | Open Subtitles | إذا كان ذلك المكان يحتوي على كتب من جميع أنحاء العالم هل تظن أن به معلومات عن أمة النار؟ |
dünyanın dört bir tarafından öğrenciler amfileri ve sınıfları doldurdu ve aralarında genç bir kız vardı. | Open Subtitles | لقاعة محاضرات ودروس جاء الطلاب من جميع أنحاء العالم وكان من بينهم فتاة صغيرة. |