Yani Bilgisayarımdan çaldığın kurguyu mu! | Open Subtitles | أتعنين تلك القصة الوهمية التي سرقتيها من حاسوبي ؟ |
Bilgisayarımdan temizlediğin virüsü tanımlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أجرى تشخيصا على الفيروس الذى قمت بأزالته من حاسوبي |
Bilgisayarımdan izliyorum. Web sitesinden canlı yayımlıyorlar. | Open Subtitles | .إني أشاهده من حاسوبي .إنهم يبثه من الموقع الإلكتروني |
Sonra bir gün, bütün hastalarımın dosyaları Bilgisayarımdan çalındı ve sırları açığa vuruldu. | Open Subtitles | و ي احد الايام كل ملفات مرضاي سُرقوا من حاسوبي و أسرارهم صارت علنية |
Bildiğim kadarıyla elinizde, Bilgisayarımdan illegal olarak çalınan dosyalar varmış. | Open Subtitles | أفهم أنك تستحوذ على ملفات تم سرقتها بشكل غير قانوني من حاسوبي الشخصي |
Havalandırma sistemine kendi Bilgisayarımdan ulaşmam gerekiyor. | Open Subtitles | سأرى ما إذا كان يُمكنني الولوج نظام التهوية من حاسوبي |
Bütün izleri esrarengiz bir şekilde Bilgisayarımdan gitmiştim. | Open Subtitles | وأختفى كل أثر ٍ لها بشكل غامض من حاسوبي |
Lanet virus çık Bilgisayarımdan. | Open Subtitles | الفيروس الداعر، إخرج من حاسوبي. |
Christine bunu benim Bilgisayarımdan göndermiş olmalı. | Open Subtitles | لا شك أن كريستين قامت بإرسال هذه الرسالة من حاسوبي إلى... |
Bak, genellikle bu tarz işleri Bilgisayarımdan hallederim ama bu kez klavyeden uzakta, şahsen yapmak istedim. | Open Subtitles | أترى، أنا عادة أقوم بمثل هذه المحادثات من حاسوبي الآلي و لكن هذه المرة "أردت القيام بها "بعيداً عن لوحة المفاتيح |
Ama Diane, haberim olmadan onu Bilgisayarımdan almış. | Open Subtitles | ولكن (دايان) اخذتها من حاسوبي بدون معرفتي |
Phillip Kwan Bilgisayarımdan çaldı ve herkese yolladı. | Open Subtitles | (فيليبي كوان)، سحبّه من حاسوبي و أرسله للجميع. |
- Ve bunu kim yaptıysa benim Bilgisayarımdan göndermiş. | Open Subtitles | -وأياً يكن من يفعل فقد أرسلها من حاسوبي . |