Burada durup ölmesini seyredemeyiz. 27 dakika daha hakkı var. | Open Subtitles | لا يمكن أن نقف هنا ساكنين ريثما يموت، من حقه الـ27 دقيقة القادمة |
Diyelim ki onun da bu konuda görüş bildirmeye hakkı var. | Open Subtitles | لنقل أن من حقه أن يكون له رأي في الموضوع |
Kızım 8 yaşında ve babasını görmeye hakkı var, hukuken de böyle, ve bir baba, kızını görmeye hakkı olmalı, hukuk budur. | Open Subtitles | ابنتى عمرها 8 سنوات ومن حقها أن يكون لها أب القانون يقول هذا.. والاب من حقه أن يرى ابنته |
Senin hakkında hissettiklerini de düşünürsek, bilme hakkı var. | Open Subtitles | و بالطريقة التي يُكنّ بها المشاعر تجاهكِ لذا من حقه أن يعرف ذلك |
Doğru ama yoksul bir terzinin de mutlu olmaya hakkı var. | Open Subtitles | أنت مجرد خياط فقير! ذلك صحيح ياريب تيفي لكن حتى الخياط الفقير من حقه أن يكون سعيدا |
Onun da herkes gibi gömülmeye hakkı var. | Open Subtitles | أليس من البشر. من حقه أن يدفن |
Bunu yapmaya hakkı var diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن هذا من حقه |
Laertes'in bir kere kılıç sokma hakkı var. | Open Subtitles | لارتيس) من حقه طعنة واحدة كتدريب) |