ويكيبيديا

    "من حولهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • etraflarındaki
        
    • etraflarında
        
    • çevresindeki
        
    • çevrelerindeki
        
    • onların etrafında
        
    • etrafındaki
        
    Birlikte kendi topraklarının kıyısında şehirlerine gidiyor ve etraflarındaki ormanın keyfini sürüyorlar. Open Subtitles سوياً، على حُدود أراضيهم يغسلون آثار المدينة .ويستمتعون بالغابة من حولهم ..
    Ve bu projeler, etraflarındaki dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için. TED وهذه المشاريع لجعل العالم من حولهم مكانا أفضل.
    etraflarındaki ve içlerindeki buzlar erir. Open Subtitles بدء الثلج يذوب من حولهم وبعد ذلك من داخل أجسامهم
    Bunun birçok örneğine sahibiz: Kongo Pigmeleri, enstrümanlarını akord ederlerken ormanda etraflarında olan kuşların seslerini kullanırlar. TED ولدينا أمثلة كثيرة عن هذا: فأقوام البيجمي في الكونغو يضبطون آلاتهم وفقًا لأصوات طيور في الغابة من حولهم.
    Çocukluklarına dönerek. Ama işe yaramamıştı. Evren, etraflarında çöküyordu. Open Subtitles عادوا إلى الطفولة لكن الأمر لم يفلح، فقد كان الكون ينهار من حولهم
    Onun gibi açgözlü insanlar, çevresindeki insanların da açgözlü olduğuna inanırlar. Open Subtitles الرجال الجشعين على شاكلته يعتقدون أن كل من حولهم جشعين أيضًا
    Bunların hepsini yaptım, çünkü öğrencilerimin kendileri olarak en iyi olmaları için çevrelerindeki herkesin onları desteklediğini bilmelerini istedim. TED وقمتُ بعمل كل ذلك لأنني أردتُ من طلابي أن يعرفوا بأن الجميع من حولهم يدعمهم ليكونوا من أفضل الناس،
    Scott, onları karanlıkta görmeliydin. Sanki hava onların etrafında... titreşiyordu. Open Subtitles (سكوت)، يجب أن تراهم في الظلام، وكأنّ الهواء من حولهم يتذبذب.
    - Metan gazı. etrafındaki suya hareket veriyor. Open Subtitles الغاز الميثان، تشريد حجم الماء من حولهم.
    Buradaki insanlar etraflarındaki doğa ve hayvanlarla uyum içinde yaşadıkları tarihi bir geleneğe sahipler. Open Subtitles للناس تقاليد عريقة والتعايش بسلام مع المخلوقات والطبيعة من حولهم
    Ve etraflarındaki renklerle denge kurarak, etraflarında sağlıklı, renkli bir parlamayla, dolu bir hayat yaşadılar. Open Subtitles و أن يكونوا في خضم توازن من الألوان المحيطة بهم بألوان مفيدة تشع من حولهم تعني أنهم سيعيشون حياة واعدة
    Onlara söylenenden şüphe duydular ve etraflarındaki güzelliği göremediler. Open Subtitles لقد شكّوا فيما قيل لهم لذا فلم يروا الجمال من حولهم
    İki arkadaş, takılıyorlar, uyuyorlar, etraflarındaki herkesi incitiyorlar. Open Subtitles صديقان، يتسكعان مع بعضهما، ينام كل واحد عند الآخر و يؤذيان كل من حولهم
    Bu sırada etraflarındaki herkes akıllarını yitirirken. Open Subtitles في حين أن كل من حولهم أناس يفقدون صوابهم
    Yaşayanlar, yakın zamanda ölenlerin, her zaman etraflarında olduklarını bilmezler. Open Subtitles الأحياء لايعلمون أن الأموات الجديدين يحومون دائما من حولهم
    Onun gibi açgözlü insanlar, çevresindeki insanların da açgözlü olduğuna inanırlar. Open Subtitles الرجال الجشعين على شاكلته يعتقدون أن كل من حولهم جشعين أيضًا
    Operanın içerisinde, bol doğal ışık alan bir lobi bulunuyor; burada yarı açık yarı kapalı alanın keyfini çıkarabiliyorlar ve çevrelerindeki güzel manzarayı görebiliyorlar. TED داخل الأوبرا، لدينا هذا الرواق مع الكثير من الضوء الطبيعي، ويمكنهم الاستمتاع أيضًا بهذا الفضاء الداخلي والخارجي، ويمكنهم أن يروا جمال المنظر من حولهم.
    Onlar mı yoksa etrafındaki birileri mi sızdırdı? Open Subtitles والآن ، هل قاموا هم أو أي شخص من حولهم بتسريبها ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد