Bu hammaddeleri, karmakarışık atık yığınlarının içinden nasıl ayıracağımız her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. | TED | وقد أصبحت الحاجة ملحة بشكل كبير لإكتشاف طريقة نستطيع من خلالها استخلاص هذه المواد الخام من سيل النفايات المعقد جداً |
O, temelinde, içinden doğal dünyanın güzelliklerinin çok daha zengin görüldüğü bir penceredir. | TED | إنها، في جوهرها، نافذة يبدو العالم الطبيعي من خلالها أكثر ثراءً. |
Günün birinde kampçılar tekerlek lastiklerinin içinden suya atlıyorlardı. Lastiklerin içinden suya dalıyorlardı. Ve ben bunun çok zevkli olacağını düşündüm. | TED | وفي يوم معين، كان المخيمون يقفزون إلى المياه في دواليب العوامة. كانو يغوصون من خلالها. وقد أعجبتني الفكرة. |
Bize, tamemen gizli müfettişler gönderdikten sonra yaptıkları bağış sayesinde meme yoğunluğu yüksek bin kadın üzerinde çalışma ve mammogram ile MBI'nin sonuçlarını karşılaştıracak bir araştırma yapma imkanı sağladılar. | TED | وقد كنا سعداء لاننا حصلنا على فرصة من خلال فريق باحثين من مختلف الانحاء سنحت لنا من خلالها دراسة 1000 إمرأة من ذوات الثدي الكثيف وبمقارنة الماموغراف والبي ام آي |
Belki seni rahat bırakır, ama intikamını almanın bir başka yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | لربما يتركك بسلام لكنه سيجد بعض الطرق لكي ينتقم من خلالها |
Yani, evet, bu sayede senin ilgini anlıyorum, ama... | Open Subtitles | اعني نعم هذه هي الطريقة التي كنت سأعرف من خلالها أنكِ مهتمه |
Sanki müzik Onun aracılığıyla ...başka bir yerden geliyordu. | Open Subtitles | و كأن الموسيقى كانت تصدر من خلالها آتيةً من مكان آخر |
Bir sefer içinden geçtik, tekrar içinden geçeceğiz. | Open Subtitles | لقد مررنا فى العاصفة من قبل وسنمر من خلالها مرة ثانية |
O halde içinden bir düşünce aktarmak mümkün eğer birini yakalamışsan, Sha're'nin beni yakaladığı gibi. | Open Subtitles | إذا من الممكن أرسال أفكار من خلالها . ..لوكان لدى شخص مثل هذة السيطرة التى تملكها شارا على ؟ ؟ |
Muhtemelen bunun içinden geçerken vücudunuza neler olduğunu anlamadığınız için. | Open Subtitles | أنت لا تفهم ما الذي يحدث لجسمك عندما تمر من خلالها. |
Sadece yeteri kadar kaos yarat, biz de içinden kaçarız. | Open Subtitles | فقط اعمل فوضى كافيةً، ونحن حتماً سنتسلل من خلالها. |
Çünkü onun içinden geçip gidecektin ve bir an ürperecektin. | Open Subtitles | لانك ستعبر من خلالها و تشعر بالبرد لثانية |
İçinden geçebileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً أنه يمكنني أن حشر نفسي من خلالها |
Böylelikle kaynakların kombinasyonu ve filtre sayesinde biz ses üretiriz. | TED | ذلك أن الجمع بين المصدر والمُرشّح هي الطريقة التي يصدر صوتنا من خلالها. |
Green School'un cazibesi sayesinde düzenli aralıklarla ünlülere ulaşabildik. | TED | ويعود الشكر الى المدرسة الخضراء، اذ تمكنا من خلالها التواصل مع الكثير من المشاهير. |
sayesinde dünya su haritasını Bileceğiz. | Open Subtitles | لنفهم من خلالها دورة المياه العالمية على الأرض |
Bu bütün Avrupa'nın nasıl yenilenebilir enerjiye geçmesidir. | TED | و هذه الطريقة التي يمكن من خلالها أن تنتقل اوروبا بكاملها .إلى الطاقة الكهربائية المتجددة |
Çince öğrenmenin yeni ve hızlı bir yönteminin nasıl kullanışlı olabileceğini düşünmeye başladım. | TED | بدأت أفكر في الكيفية التي يمكن من خلالها لطريقة جديدة وسريعة أن تفيد في تعليم اللغة الصينية. |
Bir resmi neredeyse kusursuz bir sekilde... kopyalamanin bir yolunu bulmustu. | Open Subtitles | لقد طور عملية من خلالها استطاع ان يقلد الرسومات تقريبا حتى الجزيئات |
Daha önceden sınırları çizilmiş sınıflar içerisinde iniş çıkışlar yaşarız çünkü bunlara sahip olup bu sayede toplumsal etki yaratmaya yönleniriz. | Open Subtitles | نحن نعوم في فئات محددة، بسبب أننا نستولي عليهم و نمكن أنفسنا لآخذ تآثير العامة من خلالها |
Onun aracılığıyla kendimi savunacağım. | Open Subtitles | أنا سأدافع عن نفسي من خلالها |