Onunla her zaman sen olmadan bir şeyler yaptık ve sen hiç üzülmedin. | Open Subtitles | نفعل أنا وهو طوال الوقت أموراً من دون أن تكون معنا ولا تغضب |
Bana sorarsanız, konunun narinliği göz önünde bulundurulduğunda avukatın olmadan konu hakkında bir şey söyleme, benim tavsiyem budur. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ الموضوع حساس جداً لا تعلًق بأي شيء عن الموضوع من دون أن يكون محاميك حاضراً هذه نصيحتي |
içkili ya da uçmus olmadan veya orada bir "sey" oldugu kuskusunu duymadan. | Open Subtitles | من دون أن أكون سكران أو متعالي أو متوجس من وجود رجل هناك |
Burada düşmanların dikkatini çekmeden uzun süre kalamazlar. | Open Subtitles | لا يمكنهم البقاء فى الخارج طويلاً من دون أن يجتذبوا أنظار الثعلب |
Bir milyon insan fotoğrafımı çekmeden adım atabildiğim mi var? | Open Subtitles | لا أستطيع التحرّك خطوة واحدة من دون أن يلتقط مليون شخص صورتي. |
Kızını seviyorum ve onunla birlikte olmadan bir gün bile geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | أحب ابنتك، ولا أريد أن يمر يوم من دون أن أكون معها |
Umarım sizden gelen bir izin kağıdı olmadan göstermiyordur, Matmazel. | Open Subtitles | .. ليس من دون أن تعطيني تصريح إن لم تمانعي يا آنستي |
Ancak deneylerimin son derece kesin biçimde ortaya çıkardığı gibi, görülme riski olmadan birinin dart okunu hedefe yollaması imkansız. | Open Subtitles | و لكن بالنسبة إلى خبرتي التي طورت الخلاصة فمن المستحيل أن يقوم أحد بنفخ النبلة من دون أن يخاطر برؤيته من قبل الآخرين |
Farkında dahi olmadan benzeri bir gezegene yerleştirilebilinirsiniz. | Open Subtitles | ينتقلون على كوكب مماثل من دون أن يدرك أحد حتى ذلك. |
Hiçbir DND oyun kurucusu yirmi yüzlü zarı olmadan bir yere gitmez. | Open Subtitles | يذهب إلى أي مكان من دون أن... يموت 20 من جانب و. |
Bay Tenenbaum yazılı onayınız olmadan fonlarınızı nasıl geri çekebilir? | Open Subtitles | وكيف يكون محتملا أن يستطيع السيد تننباوم أن يأخذ منك هذا المال من دون أن تكتب تصريح له؟ |
Kimse arkasında bir anlam olmadan o kadar güzel öpüşemez. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه أن يفعل هذا بهذه البراعة من دون أن يقصد |
Belki de en önemli soru kaçımızın farkında olmadan onun yanından geçtiğidir. | Open Subtitles | كم واحد منا يمضون حياتهم حتى من دون أن ينحنوا لشكره؟ أنا اعرف هذا الرجل من مكان ما لقد رأيته من قبل |
Çünkü her Allah'ın günü değişmeye çalışıyorum ama... daha akşam olmadan yine her şeyi berbat ediyorum. | Open Subtitles | لأنه لا يمكن أن يصبح شخصاً يحاول أن يكونه كل يوم من دون أن يفسد الأمر بحلول موعد العشاء |
Kendimi emniyete alınca, sizin haberiniz olmadan parmağını kımıldatamayacak. Tekrar sizinle irtibata geçeceğim. | Open Subtitles | عندما أشعر بالأمان سيأتي ليحشر أنفه من دون أن تعرف عندها سأعود إليك ثانية |
L'in haberi olmadan İkinci Kira ile nasıl buluşabilirim? | Open Subtitles | لأن أتصل بـ كيرا الثاني من دون أن ينتبه إل |
Çünkü köpeklerin havlamasına neden olmadan söyleyemiyorsun. | Open Subtitles | لانك لا تستطيعين الغناء من دون أن تجعلي الكلاب تنبح |
İki kurbanın da dikkat çekmeden kaybolabileceğini biliyordu. | Open Subtitles | وكان يعلم أن الضحيتين يمكن أن يفقدا من دون أن يثار أي إنذار |
Aslında kalbimi kılıcı hiç çekmeden kazandı. | Open Subtitles | في الواقع,حصل على قلبي .من دون أن يرفع سيفه |
Kalabalık onu takip ederken Mandy dikkat çekmeden istediği yere gidermiş. | Open Subtitles | وتدع الحشد يُلاحقها حتى تخرج (ماندي) من دون أن يُلاحظها أحد. |