ويكيبيديا

    "من دون سبب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sebepsiz yere
        
    • boş yere
        
    • boşuna
        
    • nedensizce
        
    • durduk yere
        
    • sebep yokken
        
    • neden olmadan
        
    • yüzünden kendi çıkarları
        
    Bir çok eğitimli insan aptaldır, ve bir çok aptal insan sebepsiz yere kavga çıkarır, böylesi güzel bir günde. Open Subtitles الكثير من المتعلمين أغبياء و الكثير من الناس الأغبياء يحبون بدء معارك من دون سبب وجيه في يوم لطيف بحقّ
    Bulduklarımız bunlar. sebepsiz yere beyazlar giymiş ölü bir çocuk. Open Subtitles هذا ما لدينا ، طفل مقتول ويرتدي حلة بيضاء من دون سبب
    Neden sebepsiz yere kavga ediyorsunuz? Open Subtitles لماذا يتوجب عليكما ان تتقاتلا من دون سبب ؟
    boş yere üzgün davrandığını kabul edene kadar kapatmam. Open Subtitles ليس حتى تعترف لكونك تتصرف باكتئاب من دون سبب
    Bak, belki de boşu boşuna endişeleniyoruzdur. Open Subtitles حسناً، اسمعي، ربما نحن قلقتان من دون سبب.
    Her gün nedensizce ölen insanlar görüyorum. Open Subtitles أرى الناس يموتون كل يوم من دون سبب
    Tişörtün durduk yere çok çıkıyor. Open Subtitles حسناً، لايبدو أن قميصك يقع كثيراً من دون سبب
    Sonra sessiz sakin hücreler ölür, bu yüzden ortada hiçbir sebep yokken her şeyi bağırarak söylemeye başlarsın. Open Subtitles وبعد ذلك، عندما تموت بقية الخلايــا .سوف تصرخ من دون سبب إطلاقاً
    Kalkıyor, iniyor. neden olmadan yeniden kalkıyor. Open Subtitles أعني, إنه يرتفع و ينخفض إنه يرتفع من دون سبب
    sebepsiz yere kardeşini öldürmeme seyirci kalmak istedin. Open Subtitles لقد كنت على وشك أن تجعلني أقوم بقتل أخيك من دون سبب
    İnsanlar uyku uyuyamıyorlardı. sebepsiz yere hastalanıyorlardı. Open Subtitles لم يستطع الناس النوم وكانوا يمرضون من دون سبب ويصابون بالجنون
    Bu insanlar sebepsiz yere öldüler. Open Subtitles هؤلاء الناس ماتو من دون سب , من دون سبب , لا سبب مطلقاً
    Bu insanlar sebepsiz yere öldüler. Open Subtitles هؤلاء الناس ماتو من دون سب, من دون سبب, لا سبب مطلقاً
    Babam da bir askerdir, ama sebepsiz yere insanların kıyafetlerini alacak türden biri değildir. Open Subtitles لكنه ليس من النوع الذي يأخذ ملابس الناس من دون سبب
    Babam asker ama sebepsiz yere insanların giysilerini alan bir asker değil. Open Subtitles لكنه ليس من النوع الذي يأخذ ملابس الناس من دون سبب
    Sen de sebepsiz yere beni yatağımdan kaldırmasaydın. Open Subtitles لم يجدر بك إخراجي من السرير من دون سبب , صحيح ؟
    Ya da geçmişi ve geleceği olmayan boş yere saklanmış bir yetimsin. Open Subtitles أو أنت يتيمة، بلا ماض ولا مستقبل الذين كانوا مخبأين من دون سبب
    Babam boş yere haritasını çıkarmaya zorladı. Open Subtitles -أنا لم أرسم خريطة للغابة من دون سبب واضح
    - bana boşuna " Kartal Göz Ethan" demiyorlar. Open Subtitles هم لا ينادونني " عين النسر ايثان " من دون سبب ؟
    Yüzlerce sağlıklı göçmen nedensizce uykularında ölmüş gözüküyor. Open Subtitles يبدو من أن الكثير من المُهاجرين السليمين ماتوا أثناء النوم من دون سبب!
    durduk yere yalan söylemeye başladım. Open Subtitles حسناً, أنا أكذب الآن من دون سبب
    Ortada bir sebep yokken, karısının güçlü bir adamı kıskanması ile ilk kez karşılaşmıyoruz. Open Subtitles فإنه لن تكون أول ساعة زوجية لرجل قوي و غارت من دون سبب
    Papa Urban iyi bir neden olmadan elçilerini göndermez. Open Subtitles البابا "أوربان" لا يُرسل مبعوثيه من دون سبب وجيه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد