O kapıyı ona uzun zaman önce kapattık. Artık yalnız. | Open Subtitles | لقد أغلقنا هذا الباب أمامه من زمن بعيد إنه وحده |
İkimiz de daha doğrusu. Bunu çok uzun zaman önce anlamalıydım. | Open Subtitles | كلانا فعل , وكان يجب أن أدرك هذا من زمن بعيد |
Çok uzun zaman önce söylemem gereken şeyi anlatmanın vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت كي أخبرك بشيء كان من المفترض أن أخبرك به من زمن بعيد |
Bir zamanlar, bundan yıllar önce sen de bunu yapmıştın. | Open Subtitles | لأن مرة، من زمن بعيد فعلت أنت نفس الشىء من أجلى |
Bir keresinde, uzun bir zaman evvel, uzun, çok uzun bir zaman evvel, | Open Subtitles | مرة من زمن بعيد من زمن بعيد جدا |
Dünyadaki tek önemli şey indirimler değildir. uzun zamandır bu işteyim. | Open Subtitles | لا، العالم لا يُقاد بالتخفيضاتِ أنا اعملِ في التجاره من زمن بعيد |
Çok uzun zaman önce konuşmamız gereken bir meseleydi. | Open Subtitles | هذا شىء كان يجب ان نتحدث عنه من زمن بعيد |
- Sakin ol. Eski bir mezarlıkmış. Bütün cesetleri uzun zaman önce buradan taşıyıp başka yere... | Open Subtitles | إهدائي، إنها مقبرة سابقاً لقد نقلوا الجثث من زمن بعيد |
Gerçek şu ki, seni hiçbir zaman sevmedim ve uzun zaman önce... birinin işini bitirmesini dilerdim. | Open Subtitles | الحقيقة، اننى لم أحبك أبداً وكنت دائماً أتمنى أن يتخلص منك أحد ما من زمن بعيد |
Açıkça uzun zaman önce terk edilmiş. | Open Subtitles | يبدوا انها كانت مهجوره من زمن بعيد. |
Bunu ona uzun zaman önce söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ان اقول هذا من زمن بعيد |
uzun zaman önce ortadan kaldırılması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان ينبغي القضاء عليه من زمن بعيد. |
Veya uzun zaman önce öyleydim. | Open Subtitles | او كنت من زمن بعيد |
Bu çok uzun zaman önceydi, dostum. | Open Subtitles | على ما اعتقد انه كان من زمن بعيد يا رفيق |
Hiç fırsat olmadı. çok uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | مجرد أن الموضوع لم يُطرح وحدث من زمن بعيد |
Bir zamanlar, bundan yıllar önce sen de bunu yapmıştın. | Open Subtitles | لأن مرة، من زمن بعيد فعلت أنت نفس الشىء من أجلى |
Her kimse öleli çok uzun bir zaman olmuş. | Open Subtitles | من هو ذلك الشخص ؟ أيا كان , فلا بد أنهم ماتوا من زمن بعيد . |
uzun zamandır gitmediğim bazı yerleri ziyaret etmek istedim. | Open Subtitles | قررت أن أزور بعض الأماكن لم أزرها من زمن بعيد |