-Lana senin yaşındayken spor araba çalmaktan daha kötü şeyler de yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بأعمال أسوء من سرقة سيارة رياضية عندما كنت في عمرك |
Bir dakika önce bir elf ile tartışıyorken, bir dakika sonra kendini, bütün altınlarını çalmaktan başka amacı olmayan bir trol ile kapışırken bulabiliyorsun. | Open Subtitles | تستطيع في دقيقة أن تقاتل قزم وبعد ذلك يمكنك أن تقاتل أقوى قزم والذي لا يريد شيئا أكثر من سرقة ذهبك و تركك فارغ اليدين |
Daha doğrusu herhangi bir şey yüzünden ilk yakalanışım olduğu için hakim suçumu araba hırsızlığından çalıntı araç kullanmaya teşebbüse çevirdi. | Open Subtitles | في الواقع كانت أول مرة يلقى القبص علي اعتبرها القاضي جنحة وخفضها من سرقة سيارة إلى محاولة القيادة بتهور |
Kimlik hırsızlığından saadet zincirliğine uzanan dolandırıcılıklarında kullandığın isimler. | Open Subtitles | جميع الأسماء المستعارة المستخدمة من سرقة الهويّات إلى الإحتيال على المستثمرين |
Ekmek parasını banka soyarak çıkarırdı. | Open Subtitles | و كان يكسب المال من سرقة البنوك. |
Ekmek parasını banka soyarak çıkarırdı. | Open Subtitles | و كان يكسب المال من سرقة البنوك. |
Ortaklarınız, evlerindeki eşyaları çalabilsin diye hepsinin filme gelmesini istemişsiniz. | Open Subtitles | ظنواأنكأردتأنتخرجهممنالمنزل .. ليتمكن شركاؤك من سرقة ممتلكاتهم |
Fayansların çalınmasından bir kaç hafta öncesine gittim. | Open Subtitles | عدت بالصور لقبل عدة أسابيع من سرقة الرخام |
Başka insanların hizmetçilerini çalmaktan daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | تعلمين بأنه ليس هنالك أمراً أسوأ من سرقة خدم الأشخاص الآخرين |
Bir takım arkadaşının sevgilisini çalmaktan daha çok sevilebilecek seçimler yapabilirsin. | Open Subtitles | ربما هناك خيارات محببة لديك أكثر, و يمكنك إختيارها, أكثر من سرقة عشيقة زميلك |
Jerry Seinfeld'in karısını kitap fikri çalmaktan kurtaran avukatı tuttum. | Open Subtitles | عينت المحامي الذي برّأ زوجة جيري ساينفيلد من سرقة فكرة كتاب الطبخ |
Müze hırsızlığından elde ettikleri şeyler, değil mi? | Open Subtitles | الأشياء التي حصلوا عليها من سرقة المتحف صحيح |
Araba hırsızlığından gaspa kadar her işi yaparlar. | Open Subtitles | إنهم يقومون بكل شيء من سرقة السيارات حتى الإبتزاز |
Bu işin içinde cüzdan hırsızlığından fazlası var efendim. | Open Subtitles | هناك أكثر من ذلك من سرقة المحفظة، يا سيدي. |
HKM'deki bomba tehdidi birileri virüsü çalabilsin diye bir şaşırtmacaydı. | Open Subtitles | التهديد بوجود قنبلة بمركز الصحة العامة كان مجرد إلهاء لكي يتمكن شخص ما من سرقة الفيرس |
Daha sonra serseri arkadaşın Sage düşüncelerimi çalabilsin diye benimle yattın. | Open Subtitles | ثم طارحتني الغرام حتّى تتمكن صديقتكَ الوضيعة (سيج) من سرقة أفكاري. |
Yani Pembe Panter'in çalınmasından bir gün önce. | Open Subtitles | بيوم واحد من سرقة الـ "نمر الوردي" |