Kolonideki bakterileri ve küfleri ve diğer mikropları öldürür. Böylece koloninin sağlığı ve toplu bağışıklığını destekler. | TED | ويقضي على البكتيريا والعفن وجراثيم أخرى داخل المستعمرة، وبالتالي يعزز من صحة ومناعة المستعمرة. |
Hayvan sağlığı, Hayvanları toparlamak için buradayım. | Open Subtitles | مرحبا حبي. نحن من صحة الحيوان نحن هنا لجمع الحيوانات |
Bunu söyleyemem ama bu bilginin doğru olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع القول، لكني واثقة من صحة المعلومات |
Annem her şeyin olmasının bir sebebi olduğunu söylüyor. - Bunun doğru olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | أمي تقول أن هذه الامور تحدث لسبب ولكني لست متأكدة من صحة ذلك |
Psikiyatrist olarak konuşmam gerekirse onları böyle bir karar vermeye zorlamadan önce bunun doğru olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | من منطلق أخصائي نفسي أقترح أن يتم التأكد من صحة ذلك تماماً قبل إجبارهم على إتخاذ قرار |
Bu değerlerin doğru olduğundan emin misin? Doğrular. | Open Subtitles | أنت متأكّد من صحة هذه القراءات ؟ |
Kamu sağlığı ya da epidemiyolojinin alanı içinde sayılan bir problemi, bir ekonomistin kullandığı yöntemler ve aşina olduğu fikirlerle ele alacağım. | TED | و لكن سأقوم بإستخدام أدوات و أفكار معروفة لدى خبراء الإقتصاد للتفكير بشأن مشكلة تعتبر أكثر تقليدية و جزء من صحة السكان و علم الأوبئة |
Bulgular gösteriyor ki, doğadan küçük bir manzara bile sağlığı kökünden iyileştirebiliyor. O hâlde neden her hastanın bir penceresi ve manzarası olduğu hastane tasarlamayalım? | TED | أظهرت الدلائل أن رؤية جزء من الطبيعة يمكنه أن يحسن تحسناً جذرياً من صحة المريض، لذا لماذا لا نستطيع تصميم مستشفى حيث يمكن لكل مريض أن تطل نافذة غرفته على الطبيعة الخلابة؟ |
Vatandaşlarımızın sağlığı, kâr sağlamak amacıyla göz ardı edilemez. | Open Subtitles | لكن من صحة مواطنينا لا يمكن أن نحجزهم... ليكونوا دافع ربح لهم |
Böyle bir gürültü, Avrupa Birliği' ne göre, Avrupa nüfusunun yaşam sağlığı ve kalitesini yüzde 25 azaltmakta. | TED | والضوضاء مثل هذه .. وتبعاً لدراسة في الاتحاد الاوروبي تقلل من صحة الفرد .. ورفاهية عيشه لنسبة 25% من سكان الاتحاد الاوروبي |
Annem her şeyin olmasının bir sebebi olduğunu söylüyor. Ama ben bunun doğru olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | أمي تقول أن الأمور تحدث لسبب لكني لست متأكدة من صحة ذلك |
Bunun doğru olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت واثق من صحة من صحة ما تقوله ؟ |
- Problem şu ki hikâyenizin doğru olduğuna nasıl emin olabilirim? | Open Subtitles | -المشكلة هي كيف أعرف وأتأكد من صحة قصتك؟ |
İlk olarak bunun doğru olduğuna emin değilim, ayrıca bir kaç hafta hayli olaysız geçti. | Open Subtitles | حسناً, "أ" انا لست متاكدة من صحة ذلك, |
Laboratuar sonuçlarının doğru olduğundan emin miyiz? | Open Subtitles | أني هل نحن واثقون من صحة المعمل ؟ |
Adresin doğru olduğundan emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة من صحة العنوان؟ |
- Cenova'nın doğru olduğundan da emindiniz. | Open Subtitles | كنتَ واثقًا من صحة "جنوا". |