Kimberly'nin babası Çok özel bir hap icat etmişti. | Open Subtitles | مايساعد والد كيمبرلى على التحمل . أقراص من نوع خاص جداً |
Çok özel bir sıkıntı gibiydi. | Open Subtitles | كان يبدو حزن من نوع خاص يا سيدى |
Yaşlı adamın dişlerini buraya koyuyorum çünkü bence ağaçtan Gizemli çıkacak ve Çok özel bir portakal ağacı yetişecek. | Open Subtitles | لقد وضعتُ أسنان الرجل العجوز هناك لأننيأعتقدأن ... الروحاني سيخرج من الشجرة وستنمو كشجرة برتقال من نوع خاص |
Seyirciler arasında özel birisi var. | Open Subtitles | لدينا رجل من نوع خاص فى المستمعين اليوم انه السيد ليو |
Hücrenin tarifi olan bilgiyi DNA denen özel bir tür kimyasalın üzerine kaydetmeyi öğrendiler. | TED | تعلمت تسجيل المعلومات والتي كانت خليط مكونات الخلية على شكل خليطٍ كيميائي من نوع خاص يدعى DNA. |
Bunu yapmak için Çok özel bir hanımefendi gerekiyor, değil mi? | Open Subtitles | يتطلب سيدة من نوع خاص لفعله، أليس كذلك؟ |
Pekala, anlatacağım. Bu Çok özel bir tel. | Open Subtitles | حسناً, ساخبركم انه سلك من نوع خاص |
Çok özel bir kalp, başkaları gibi değil. | Open Subtitles | قلب من نوع خاص, ليس له مثيل |
Çok özel bir kalp, başkaları gibi değil. | Open Subtitles | قلب من نوع خاص, ليس له مثيل |
Hayır. Çok özel bir güvenlik türünde uzmanlaştım. | Open Subtitles | أنا متخصص في أمن من نوع خاص |
George, sen Çok özel bir arkadaşsın. Gerçekten. | Open Subtitles | جورج) ، انت صديق من نوع خاص) |
- Evet özel birisi, tamam mı? | Open Subtitles | لا بد وأنها من نوع خاص إنها مميزة جدا |
- Evet özel birisi, tamam mı? Özel olduğundan eminim. | Open Subtitles | لا بد وأنها من نوع خاص إنها مميزة جدا |
özel bir tür. Bu tepelerde yaşarlar. | Open Subtitles | . إنهم من نوع خاص يعيشون في أعلى التلال |
Sadece Manhattan'da bulunabilecek özel bir tür ketçap lekesi mi gördün kravatımda? | Open Subtitles | هل ستخبرني بوجود بقعة على ربطة عنقي من نوع خاص من الكاتشب تستطيع شراءه فقط "بمنهاتن"؟ |