Bu kızlardan istediğimiz şey yalnızca kendi kapasitelerinin ötesinde oldu. | Open Subtitles | ما طلبناه من هؤلاء الفتيات كان ببساطة أمر يفوق قواهم. |
Bu kızlardan 50'sini aldık ve kendileriyle çalıştık. | TED | وقد أخذنا 50 من هؤلاء الفتيات وعملنا معهم. |
Bu kızların çoğu öldürüldü ve rozetim üzerine iddiaya girerim bunu sizin eleman yaptı. | Open Subtitles | ستّة من هؤلاء الفتيات قتلن أنا سَأُراهنُ على شارتَي فتاك عَمِلَ هذا |
Bu kızlar kim? | Open Subtitles | من هؤلاء الفتيات ؟ |
Bu kızlardan birine de yapmış olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون واحدة من هؤلاء الفتيات أيضا. |
Bu kızlardan bazıları bir süre kaybolmuş ama daha sonra, zarar görmeden geri dönmüşler. | Open Subtitles | ذهب بعض من هؤلاء الفتيات لفترة من الوقت في عداد المفقودين لكنهم عادوا سالمين |
Bu gece Bu kızlardan biriyle yatmayacağım. | Open Subtitles | أنا لا تنام مع أي من هؤلاء الفتيات الليلة. |
Dostum Bu kızlardan herhangi biriyle olmadın mı sen? | Open Subtitles | هل قمت بمواعدة أياً من هؤلاء الفتيات |
Sue Sylvester için üzülmek çok zor onun bir tane daha kupaya ihtiyacı yok ama Bu kızlardan bazılarının gerçekten var. | Open Subtitles | (من الصعب ان تشعر بالإستياء على (سلفيستر هي لن تحتاج إلى كأس آخر لكن بعضا من هؤلاء الفتيات يحتاجونه فعلا |
O fakir. Bu kızların çoğu fakir. | Open Subtitles | إنها فقيره, والكثير من هؤلاء الفتيات فقيرات |
Bu kızların birçoğu fakir, zarar görmüş yerlerden geliyorlar. | Open Subtitles | جاءت الكثير من هؤلاء الفتيات من مجتمعات فقيرة ومعوزة |
Bu kızların her biri bu otel odasında oturup aynı soruları cevaplayıp sonra da senin gibi yemek yediler. | Open Subtitles | كل واحده من هؤلاء الفتيات ذهبوا الى نفس الغرفه بالفندق وقاموا بالإجابه على نفس الاسئله ومن ثم اعطاهم وجبه طعام مثلما فعل معك |
- Bu kızlar kim? | Open Subtitles | أى شىء - من هؤلاء الفتيات ؟ |
- Bu kızlar kim? | Open Subtitles | أي شىء - من هؤلاء الفتيات ؟ |
- Bu kızlar kim? | Open Subtitles | أى شىء - من هؤلاء الفتيات ؟ |