Diyorum ki, genelde 30 dakika içinde Bundan çok daha fazla şey olur. | Open Subtitles | كل ما أقوله بأنه عادة يحصل أكثر من هذا بكثير خلال 30 دقيقة |
tüm dünyada ise Bundan çok daha fazla görme engelli, sarı nokta hastalığı gibi retina hastalıkları yüzünden görememekte ve onlar için yapılabilecek pek bir şey yok. | TED | وهناك اكثر من هذا بكثير حول العالم وهم مصابون بالعمى تبعاً لأمراض اصابت الشبكية من مثل التنكس البقعي و لا يوجد الكثير مما يمكننا القيام به حيالهم |
Eğer deneye katılırsan, Bundan çok daha fazlasını ödeyeceğim. | Open Subtitles | سوف أدفع لك أكثر من هذا بكثير لو أنك تمتلك الخبرة |
Şimdi, fazla heyecanlanma. Benim ofisim Çok daha büyük olacak. | Open Subtitles | لا تكن فرح كثيراً مكتبي سيكون أكبر من هذا بكثير |
Bana bir şans tanırsanız, Çok daha iyi şeyler yapabilirim. | Open Subtitles | أتعرف، إذا أعطيتني الفرصة، يـُمكنني عمل أكثر من هذا بكثير |
Ancak Dünya'da Bundan daha fazlası da var çünkü bizim gezegenimizin güneş sisteminde hatta belki de evrende bile bir benzeri yok. | Open Subtitles | لكن شأن الأرض أكبر من هذا بكثير ذلك أن كوكبنا فريدٌ في المجموعة الشمسية بل وربما في الكون |
Bundan çok daha iyisini yapabilirsin! | Open Subtitles | عليك أن تفعل أكثر من هذا بكثير لكي توقفني |
Jüriye çalışanlarına Bundan çok daha azını vermeleri için bir düzine neden verebilirim. | Open Subtitles | سأعطي هيئة المحلفين الكثير من الأسباب لمنح موظفيك أقل من هذا بكثير |
20 mi? . Siz Bundan çok daha fazlasını hak ediyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا , أحزر ماذا أنت تجني أكثر من هذا بكثير |
Bundan çok daha beter şeyleri atlattığını gördüm. | Open Subtitles | لقدْ رأيته يتعرض لما هو أسوأ من هذا بكثير |
Bundan çok daha kötüsüne katlandım. Ama hâlâ yaşıyorum. | Open Subtitles | لقد تحمّلت أسوء من هذا بكثير , ولازلت حيّاً |
Tatlım üzülme. Bundan çok daha kötüsünü gördüm. | Open Subtitles | لا تقلقي عزيزتي، لقد رأيت أسوا من هذا بكثير |
Lütfen, bu grubu bölmek için Bundan çok daha fazla şey gerekecek. | Open Subtitles | أرجوك، سيتطلب الأمر أكثر من هذا بكثير لتفريق هذه المجموعة |
Ve sana zarar vereceğim, Bundan çok daha kötü, ...ve Tanrı beni bağışlayacak, ...çünkü bunu O'nun için yapıyorum. | Open Subtitles | و سأؤذيكِ , أكثر من هذا بكثير و الرب سيسامحني لأنني أفعل هذا لأجله |
Hayır. Yemden Çok daha fazlasısın. Gerçekten bir koruyucuya ihtiyacım var. | Open Subtitles | كلا أنت أكثر من هذا بكثير أنا حقاً بحاجة إلى حامٍ |
Ardından toplantıyı yöneten kişiye dedik ki... ..."Atmosfer Çok daha karmaşık. | TED | و الشخص الذي كان يروج لها قال الغلاف الجوي معقد أكثر من هذا بكثير |
Bundan daha dar yerlerde, cesetler görmüştüm. | Open Subtitles | ولكن رأيتُ جثث تُحشر في مصارف المياه تكون أضيق من هذا بكثير |
Michael bir çalışandan fazlası, Bundan daha büyük bir anlaşma, ama ben buraya Michael'ı konuşmak için gelmedim. | Open Subtitles | مايكل هو أكثر من موظف أمر أكبر من هذا بكثير ولكنني لست هنا لأتكلم حول مايكل |
Bundan daha fazlasını yapmalısın. | Open Subtitles | سيكون عليك أن تفعل أفضل من هذا بكثير |