ويكيبيديا

    "مهاجمها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • saldırganı
        
    • saldırgan
        
    • saldırganla
        
    • saldıran
        
    • saldırganın
        
    • saldırgana
        
    Yani, demek istediğim, bu neden saldırganı orta yapılı orta boylu olarak tarif ettiğini açıklayabilir. Open Subtitles وهذا سيفسر لماذا وصفت مهاجمها بطول 5.5 وبنية متوسطة
    saldırganı bulacağınıza hiç ihtimal vermiyordu. Open Subtitles أعلم أنها لم تتوقع أن تجد مهاجمها
    saldırgan prezervatif kullanmayı akıl etmiş olabilir. Open Subtitles كذلك لا يستبعد الأغتصاب فقط يعني بأن مهاجمها كان ذكيا كفاية لأستخدام الواقي
    saldırganla boğuştuysa oksijen alımı azalmış, beyne oksijen gitmemiş olabilir. Open Subtitles لو أنها تصارعت مع مهاجمها ذلك الجهد لوحده كان ليحد من مدخول الأكسجين خاصتها مسبباً المزيد من نفاذ الأكسجين في الدماغ
    Savunmadan kaynaklı yaralara ve saldıran kişinin yakınlığına bakılırsa tanıdığı birini arıyorsunuz derim. Open Subtitles أجل، نظرًا إلى انعدام الجراح الدفاعيّة، وقُرب مهاجمها... فأقول إنّ من تبحثون عنه شخص تعرفه
    "Ateşli moda tasarımcısı, saldırganın izini buldu ve intikamını aldı." Open Subtitles مصممة ملابس مثيره تتعقب مهاجمها وتساعد على القبض عليه
    Belki saldırgana karşı koydu. Open Subtitles ربما أخذت قطعةً من مهاجمها
    - Yani saldırganı tanıyor muymuş? Open Subtitles إذًا فقد عرفت مهاجمها ؟
    Yani Sari, saldırganı korkunç bir güçle ısırmış. Open Subtitles يشير أنّ (صاري) قد عضّت مهاجمها بقوة إستثنائية.
    - Harika. Altlarında DNA arayacağım,.. ...belki maktul, saldırganı tırnaklamıştır. Open Subtitles {\pos(192,210)} رائع، سأبحث عن الحمض النووي أسفلها في حال ما إذا خدشت الضحية مهاجمها.
    Heidi Pescow'un dediğine göre saldırgan, uzun siyah bir ceket giyiyormuş. Open Subtitles هيدي باسكاو " قالت أن مهاجمها " كان يرتدي معطف أسود طويل
    Buradaki boşluklara bakılırsa saldırgan, kurbanın üzerine oturmuş. Open Subtitles ويُرجّح أنّ هذه الفراغات تشير... إلى أنّها قد امتُطيت من قبل مهاجمها...
    Yani saldırgan arabanın dışında duruyormuş. Open Subtitles لذا مهاجمها كان يقف خارج السياره
    saldırganla mücadele ederken onu yaralamış olmalı. Open Subtitles لا بد وأنها قامت بخدش مهاجمها, محاولة مقاومته.
    Adli tıp, Amanda'nın saldırganla mücadele ettiğini söylüyor. Open Subtitles حسنا، تشير الأدلة الجنائية أن (أماندا) تعاركت مع مهاجمها.
    saldırganla savaştığını gösteriyor. Open Subtitles أنها قامت بالعراك مع مهاجمها
    Kadın iyi ama kadına saldıran adam hiç iyi değil. Open Subtitles إنها بخير لكن لاينطبق الأمر على مهاجمها
    Kolay pes etmemiş. Ona saldıran kişiye tırnaklarını geçirip kaşımış. Open Subtitles لم ترحل بسهولة، فقد قاومت مهاجمها.
    Bir kız cinsel olarak taciz edildiyse, saldırganın adını bu duvara yazıyor. Open Subtitles حين يتم انتهاك فتاة جنسياً تكتب اسم مهاجمها على الجدار
    Kanıtlarla uyuşması için saldırganın ne kadar uzun olması gerekiyor? Open Subtitles كم من الممكن ان يكون طول مهاجمها
    Eva saldırgana karşı tanıklık etti. Open Subtitles (إيفا) شهدت ضد مهاجمها (دومنجو إسبرزا)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد