Ben sadece sıradan bir Glee kulübü idare etmekle ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | أنا لست مهتمة بالتدريب فقط مهتمةبمعدل نادي غلي بالمدرسة العليا |
Sırrınız her ne ise sıkıcı olduğuna eminim o yüzden ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | مهما كان سرّكم أنا متأكدة أنه ممل لذا أنا لست مهتمة |
Seninle ilgileniyor mu diye doğrudan sordum ve "evet" dedi. | Open Subtitles | لقد سألتها مباشرةً لو كانت مهتمة فيك و قالت أجل. |
Şimdi, gerçekten yoksulluğa ve dünyanın diğer birçok büyük sorununa çözüm bulmakla ilgileniyorum, çünkü bu sorunlar var. | TED | الآن ، أنا مهتمة حقًا أن نجد حلولًا للفقر و المشاكل الأخرى الكبيرة في العالم لأنها موجودة. |
Öykülere ve başka insanların hayatlarından kaçmaya her zaman ilgi duymuşumdur. | Open Subtitles | إنني مهتمة بالقصص منذ صغري و بالهروب إلى حياة الآخرين أيضاً. |
Neden kendi kocana ne olduğunu hiç merak etmiyorsun Bayan Kennedy? | Open Subtitles | هل أنت مهتمة بمعرفة ما أصاب زوجك يا سيدة كينيدي ؟ |
Hayatın tadını sonuna dek çıkardı. Ve bu muhtemelen başarılı, doyurucu bir işi, ilgili bir ailesi olduğu ve sosyal hayata katılabildiği içindi. | TED | انه يستمتع بالحياة بكاملها. وربما كان هذا لأنه كان ناجحا، وظيفة مرضية أسرة مهتمة وكان قادرا على المشاركة اجتماعيا. |
Bunu yapmayacağım, bunu yapmakla ilgilenmiyorum. Bu farklı bir erkek çocuk ve bu da farklı bir kız çocuk. | TED | ولكني لن أقوم بهذا .. ولست مهتمة بهذا .. هذه صوة أُخر لطفل آخر .. وصورة أخرى لطفلة أٌخرى .. |
Ben gerçekte ünlülerin kendileri ile ilgilenmiyorum. | TED | أنا في الواقع لست مهتمة بالمشاهير انفسهم |
İş ortaklarınca sana öğretilmiş hile dolu bir... - gösteriyle ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | لست مهتمة بإستعراض للحيل تعلمتيه بواسطة شركاءك |
Bildiginiz gibi, Daily Planet bu barajla çok ilgileniyor... ama benim anlamadigim... neden onu hiç tanimadiginiz bir adama satiyorsunuz? | Open Subtitles | جريدتي, الديلى بلانت مهتمة جدا بهذا السد لكن ما لا أفهمه إنك سوف تبيعه لشخص لم تقابله من قبل |
Öğrencim hala müzik sanatını öğrenmekle ilgileniyor mu? | Open Subtitles | هل مازالت الأميرة مهتمة بتعلم الموسيقى ؟ |
Bu yüzden ben, insanlar olarak bizim kendimizle, birbirimizle ve çevremizdekilerle nasıl ilişkiler kurduğumuzla ilgileniyorum. | TED | لذا أنا مهتمة بشكل خاص في كيفية نحن، كبشر، أن نتواصل مع أنفسنا, ومع بعضنا البعض والعالم من حولنا. |
Tek yumurta ikiziyim; niye hepimizin benzer olduğumuzla ilgileniyorum. | TED | وأنا توأم متطابق. وأنا مهتمة بلماذا نحن متشاهبون جميعاً. |
Özellikle güç ve üstünlüğe dair sözsüz dil ifadelerine ilgi duymaya başladım. | TED | واصبحت مهتمة تحديدا بالتعابير غير اللفظيه الخاصة بالقوة والهيمنه. |
Takımla birlikte bir şey üzerinde çalışmakla ilgilenir misin diye merak ediyorduk. | Open Subtitles | كنا نتساءل إن كنتِ مهتمة في العمل على مشروع ما مع فريق |
Kaderle çevrelenmiş fikirlere ve kaderimizin kan bağımızla şansımızla ya da durumumuzla ilgili olup olmadığıyla ilgileniyordum. | TED | لقد كنت مهتمة بالأفكار التي تتناول المصير وعما إذا كان يتحدد مصيرنا بواسطة السلالة، أو الصدفة أو الظروف. |
Bunların çoğu genetiği tasarlanmış bebeklerle ilgilenmiyor. | TED | والجدير ذكره بأن الأغلبية غير مهتمة بالأجنة المعدلة. |
Bunu biliyorsun. Ama bu yeni kızla neden ilgilendiğini konuşabilirim. | Open Subtitles | لاكنني مستعدة لمناقشة لماذا انتِ مهتمة بهذه الفتاة |
Şu anda o aptal matkabın umurumda olduğunu mu sanıyor? | Open Subtitles | هل يعتقد أني مهتمة حتى بشأن ذلك الحفار الغبي الآن؟ |
Belki nişanlım benim büyüdüğüm yeri görmek ister diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت أن خطيبتي ستكون مهتمة برؤية المكان الذي كبرت فيه |
Buraya gelip bu işle ilgilenir misin diye sormak istedim. | Open Subtitles | ففكرت في المجيء هنا وارى هل انت لازلت مهتمة بذلك |
Sen ayağını yerden kesecek birini arıyorsun. Ama ayağını yerden kesen kişiden çok kendi ayağının yerden kesilmesiyle ilgileniyorsun. | Open Subtitles | أنتي مهتمة في الوقوع بالحب و لكن أنت مهتمة في كيفية الوقوع بالحب و لكن ليس بالشخص الذي سوف تقعين بحبة |
İlgini çektiyse söyleyeyim, sen çok güzel bir bağış yaptın. | Open Subtitles | لقد أعطيتي شيء رائعا جدا في حالة إن كنتي مهتمة |
Sekiz dakikada senden de sıkılabilirim. İlgimi çekmeye devam etmezsen. | Open Subtitles | خلال ثمان دقائق قد أصابُ بالملل إلا إذا أبقتني مهتمة. |
Tüm olanlara rağmen, ben bu olayı bir suç davasına çevirmek istemiyorum. | Open Subtitles | ورغم ما حدث أنا لست مهتمة من جعل هذه المشكلة قضية جنائية. |