Bu mekana çok düşkündüm çünkü kendi başıma bulduğum ilk terk edilmiş, büyük endüstriyel yerdi. | TED | أعجبتني تلك المساحة كثيراً لأنها بمثابة أول مجمع صناعي ضخم وجدته بمفردي حيث كان مهجوراً. |
Şeker fabrikası kapandığından beri 1 0 yıldır terk edilmiş durumda. | Open Subtitles | لقد أصبح مهجوراً من 10 سنين منذ أغلاق مصنع السكر |
Bu yer terk edilmiş görülüyor. | Open Subtitles | .هذا المكان يبدوا مهجوراً ماذا نفعل هنا ؟ |
Beden eğitimi öğretmeni, arabayı yol kenarında terkedilmiş ama motoru çalışır halde bulmuş. | Open Subtitles | وجد معلّم رياضة هذا الشيء مهجوراً على جانب الطريق، المحرّك يعمل، و لا أحدَ في الجوار. |
Bu büyük Fransız yazar, beyin kanamasından büyük acılar çekerek yalnız, yokluk içinde ve terkedilmiş olarak öldü. | Open Subtitles | كاتب فرنسي كبير توفي بسبب سكتة دماغية معانياً من آلام شديدة، وحيداً، فقيراً و مهجوراً. |
Burası uygun olabilir. Fazlasıyla ıssız duruyor. | Open Subtitles | هذا قد يفي بالغرض، يبدو مهجوراً تماماً |
Bir zamanlar bu sahil tamamen ıssızdı. | Open Subtitles | لقد كان الشاطئ في هذا الوقت مهجوراً. |
Baban tarafından terk edilmiş olmanın onu tanımamanın seni umursamadığını bilmenin nasıl bir şey olduğunu bilmezsin. | Open Subtitles | .. انتِ لاتفهمين شعور ان تكون مهجوراً من والدك لا تعرف حتى من هو تعرف انه لا يلقي بالاً لكِ |
Kovan yıllardır terk edilmiş vaziyette. Neden bir şey kovanı korusun ki? | Open Subtitles | لقد كان القفير مهجوراً لسنين، فلمَ يحميه ذاك الشيء؟ |
Bu ev uzun zamandır terk edilmiş durumdaydı ve Hükümet satışa çıkarmıştı. | Open Subtitles | هذا المنزل كان مهجوراً منذ وقت طويل وضعته الحكومة للبيع وحصلت عليه بسعر جيد |
Bu yerin terk edilmiş olduğunu gördüm ama Büyük Şiddet Suçları soruşturmasıyla karşılaştırdım. | Open Subtitles | في وقت الاختفاء تقريباً هذا المكان كان ليصبح مهجوراً لولا تدقيق التحقيقات |
3 ay önce yenileme sürecini durdurmanızdan sonra bina, terk edilmiş değil miydi? | Open Subtitles | ألمْ يكن مبناك مهجوراً أساساً بعدما أوقفت الإصلاحات قبل ثلاثة أشهر؟ |
Mekân terk edilmiş olabilir; ama içeride ne varsa baya bir elektrik tüketiyor. | Open Subtitles | قد يبدو المكان مهجوراً ولكن هناك شيئاً ما بالداخل يستعمل الكهرباء |
Bu binanın terk edildiğini biliyorum ama fazla terk edilmiş görünüyor. | Open Subtitles | أعلم أنه مبنى مهجور، لكنه يبدو مهجوراً أكثر. |
O ev olduğu kesin, terk edilmiş görünüyor. | Open Subtitles | إنه المنزل بالفعل . يبدو مهجوراً |
Demek terk edilmiş, hayaletli bir ev aldın. | Open Subtitles | اذن أنت تملك منزلاً مهجوراً على البحيرة. هذا سبب جيد... |
11. sokağın doğusu 537 numara artık terkedilmiş bir araziydi. | Open Subtitles | "الآن 537 شرق شارع - 111 أصبح موقعاً مهجوراً تماماً". |
Burası terkedilmiş bir çiftliğin olması gerektiği kadar terkedilmiş gibi. | Open Subtitles | هذا المكان يبدو مهجوراً بقدر ما ستظن أن مزرعة مهجورة ستكون. |
Burası terkedilmiş gibi görünüyor. Her yeri ot bürümüş. | Open Subtitles | المكان يبدو مهجوراً ومغطى بالأعشاب. |
Beni dinlemek zorundasın. terkedilmiş bir depoydu. | Open Subtitles | يجب أن تستمع لى انه كان مخزن مهجوراً |
Burası terkedilmiş bir yer ama harabe değil. | Open Subtitles | هذا المكان مهجوراً ولكنه ليس منسياً |
Zod ıssız bir gezegende oyun oynamak istemiyor. | Open Subtitles | لا يريد (زود) أن يذهب إلى كوكباً مهجوراً |
Park alanı ıssızdı. Courtney'i alsa kimse bir şey görmezdi. | Open Subtitles | ذاك الموقف كان مهجوراً كان بإمكانه أن يأخذ (كورتني) دون أن يراه أحد |