| Hayır, bu sefer olmaz. Bu dava tüm kariyerimi telafi edecek. | Open Subtitles | لا، ليس هذه المرة، هذا الضربة التي ستعوض عن مهنتي بأكملها. |
| Sanırım, bana kariyerimi o verdiği için alabileceğini de düşünüyor. | Open Subtitles | أظن بأنّه يعتقد أنه أعطاني مهنتي وهو يستطيع أخذها مني |
| kariyerime bir sanatçı olarak başlıyorum ve bilgisayarımla bişeyler geliştiriyorum, küçük çaplı şeyler, bitkilerin büyüme sistemleri gibi şeyleri araştırıyorum. | TED | أنني أبدأ مهنتي كفنان أبني أشياء باستخدام حاسوبي، على نطاق ضيق بالتحري عن أشياء أشياء كأنظمة نمو النباتات |
| kariyerimin en önemli filminden sadece 24 saat uzağım. Kapatıyorum! | Open Subtitles | أَنا بعيدا 24 ساعة عن اكثر اهمية اطلاق من مهنتي |
| Güncellenmiş ben, tamamen kariyer odaklı Beyaz Saray'ı hedefleyen biri. | Open Subtitles | لا، اجعلني أركز كليا في مهنتي وإطلاق نار للبيت الأبيضِ. |
| İlk işim üç ay boyunca akciğer kanseri biriminde çalışmak oldu. | TED | عملت في مهنتي الأولى لثلاثة أشهر في وحدة سرطان الرئة. |
| Kitap yazmak benim mesleğim, ama tabii benim için meslekten öte. | TED | كتابة الكتب هي مهنتي لكنها أكثر من ذلك، بالطبع. |
| Ben de bir daha bir kadınla arama asla işimi sokmamaya yemin ettim. | Open Subtitles | أقسمتُ أنني لن أدع مهنتي مجدداً تقف بيني وبين امرأة. |
| Hayır sadece iş yerinde çıkan ve kariyerimi bitirebilecek olan krizle uğraşıyorum. | Open Subtitles | لا أنا وسط أتفق في مسألة أنهاء أزمة ستسبب في أنهاء مهنتي |
| Ne yani, babam hayatımı, kariyerimi bir kenara atmamı istemezdi öyle mi? | Open Subtitles | وماذا أيضا, لم يكن أبي ليريد لي أن أفسد مهنتي, أفسد حياتي؟ |
| Tüm kariyerimi bu problemlerle savaşarak geçirdim. | TED | ولقد قضيت سنوات مهنتي في مجابهة هذه المشاكل |
| Hadi benim gibi sıradan bir bilim insanına bakalım ve kariyerimi inceleyelim. | TED | لذا دعونا ننظر إلى عالم عادي مثلي ودعنا ننظر إلى مهنتي |
| kariyerime, Birleşik Devletlerde polis şiddeti davalarına bakarak başladım. | TED | في بداية مهنتي عملت على قضايا انتهاكات الشرطة في الولايات المتحدة. |
| kariyerime haber gazetecisi ve dış muhabir olarak başladım. | TED | بدأت مهنتي كصحفية اخبار ومراسلة أجنبية. |
| kariyerimin en önemli anlarından birinde orada olmayarak çok doğru bir iş yaptın. | Open Subtitles | أنت محق في الكثير حقيقاً بغض النظر عن بداية أهم اللحظات في مهنتي |
| kariyerimin başlarında, bu ikilemi sadece yalan soyleyerek geçiştirdim. | TED | في بداية مهنتي, واجهت هذة المعضلة بالكذب ببساطة |
| Daima kariyer odaklı oldum. Aslında teklifte bulunduğunda, neredeyse kızgındım. | TED | لقد كانت حياتي تتمحور حول مهنتي وفي الحقيقة، عندما تقدّم لي، كنت غاضبةً تقريباً. |
| Daha uzun sürenlerde oldu: beş yaşından 15 yaşına kadar, bu sözde benim yan işim olacaktı, ve sonunda başarısızlık duygusuna yol açtı. | TED | وعندي اشياء عاشت طويلة منها من عمر خمسة الي عمر 15 وكان من المفترض ان تكون مهنتي الجانبية وقادت الي إحساس بالفشل. |
| Altı üstü fonetik. konuşma bilimi. mesleğim bu. Aynı zamanda da hobim. | Open Subtitles | بكل بساطة، إنها دراسة اللهجات في علم اللغات هذه مهنتي , و أيضا هوايتي |
| Seni işe aldırmak için kendi işimi tehlikeye atmış olmam bir yana bunun için ailenle beraber 1500 km yol kat ettin. | Open Subtitles | يبدو أنك لا تهتم و أنا أضع مهنتي على الحافة لأجعلك تحصل على العمل و أنت قد سافرت مع عائلتك ماي قارب 1,000 ميل لهذه |
| Birazdan sana söyleyeceğim şeyler mesleğimi, kariyerimi ve uğruna çalıştığım her şeyi kaybetmeme neden olabilir. | Open Subtitles | ماسأخبرك به قد يسلبني مهنتي مهنتي وكل شيء عملت من اجله |
| Daha önceki kariyerimden epey farklı, dağcılıktan bahsediyorum, açık alanlardasınız, rüzgâr şiddetli ve hava çok soğuk. | TED | فالأمرُ مختلفٌ جدّاً عن مهنتي الأخيرة، وهي تسلّق الجبال حيثُ تتواجد في أماكنٍ واسعة، والرياح تهبّ والجوُّ باردٌ جدّاً، |
| Ve kariyerimde, kendi hayatımda ben de onlardan biriyim: Çin'de, Afrika'da, Avrupa'da. | TED | وكنتُ واحدًا منهم في مهنتي وحياتي، في الصين، في أفريقيا، وفي أوروبا. |
| Tüm kariyerim bir hiçmiş Ben bütünüyle hatalıyım, sense tümüyle doğru. | Open Subtitles | كامل مهنتي كانت من دون فائدة، أنا على خطأ وأنت الصواب |
| Herb, meslek hayatım boyunca ilk kez ne yapmak istediğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | هرب ، للمرة الأولى في مهنتي أنا لا أعرف ما العمل |
| Sana benim mesleğimde gizli kalabilmenin faydalarını anlatmak zorunda değilim; ama sıcak bir battaniye gibi olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | أو ماكسين؟ لا ينبغي علي أن أخبرك كم هو مريح أن تكون ذو هوية مجهولة في مثل مهنتي إنه أشبه ببطانية دافئة |
| Nelson'un kariyeri. Lucy'nin ressamlığı. | Open Subtitles | أنا أسمع نفسي أتحدث بهذا الأمر عن مهنتي ،عن رسومات إبنتي |
| Mesleğime ihanet ettiğimi bundan dolayı uzaklaştırılmam gerektiğini söylediler, medikal lisansım elimden alındı, kendi ülkeme geri dönmeliydim. | TED | أخبروني أنني خائنة لشرف مهنتي ، وأنني يجب أن أُفصل، وأن تُسحب مني رخصة مزاولة الطب، ويفترض بي أن أعود لبلادي. |