ويكيبيديا

    "مهووسًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • takıntılı
        
    • takıntısı
        
    • taktı
        
    • takıntı
        
    • takmıştı
        
    • kafayı takmış
        
    • bir kontrol manyağı
        
    Ve ben daha sakinim. İşe takıntılı değilim Open Subtitles وأنا أكثر هدوءًا، لست مهووسًا بالعمل كما كنت..
    Brandi'ye takıntılı olduğu hakkında kanıtlar duyacaksınız, ...onunla ayrıldıktan sonra sinsice yaklaştığı hakkında. Open Subtitles ستستمعون إلى أدلة تدعي أنه كان مهووسًا بها وأنه كان يتعقبها بعد أن انفصلت عنه
    Ben de herhangi bir milyarder gibi takıntılı ve inatçı olabilirdim ama biri bana söylediğinde, "Kral Çıplak" dediğinde bunun değerini bilirim. Open Subtitles قد أصير مهووسًا وعنيدًا بما أنّي البليونير المقبل. لكنّي أعي قيمة امرئ يقوّمني ويخبرني متى أنزع عنّي ثوب الامبراطور.
    Eşi ile tutuklunun bir çeşit cinsel ilişki yaşadığına dair bir takıntısı olmuştu. Open Subtitles ثم صار مهووسًا بفكرة أن السجين على علاقة جنسية مع زوجته
    Yoksa önce kafayı taktı sonra mı taşındı? Open Subtitles أم أنه أصبح مهووسًا ثم انتقل ؟
    takıntı haline getirdiğin zaman çalışmak zor oluyor. Open Subtitles من الصعب الحفاظ على الوظيفة إن اصبحت مهووسًا بجزء منها
    Benimle aynı binada yaşadığı için mi takip etti, ya da kafayı takmıştı? Open Subtitles هل كان يلاحقني لأننا نسكن المبنى نفسه و من ثم أصبح مهووسًا ؟
    Naziler savaşı kaybetti. Neden hala kafayı takmış? Open Subtitles لقد خسر النازيون الحرب لمَ لا يزال مهووسًا بذلك؟
    Atlas'ın bir kontrol manyağı olduğunu hatırlıyor musun? Hani tüm ekibine şu izleme bilekliklerinden taktırıyormuş. Open Subtitles أتذكر كم (أطلس) مهووسًا وكيف يجعل طاقمه بالكامل يرتدي سوارات تعقُّب؟
    Son zamanlarda hükümetin bu projesine takıntılı hâle geldi. Open Subtitles أصبح مهووسًا مؤخرًا بهذا المشروع الحكومي
    Evet, Ona takıntılı olduğunu söyleyebilirim. Alın ölçülerini bile almış. Open Subtitles أجل، لقلت أنه كان مهووسًا بها، حتّى أنه أخذ قياساتها لصنع تاج.
    Herkes o çizgiyi geçip takıntılı hâle gelebilir. Open Subtitles مَن يقطعه، يصبح مهووسًا
    takıntılı ve garip olduğunu. Open Subtitles أصبح مهووسًا وغريب الأطوار
    Brandon James'in takıntılı olduğu kız benim. Open Subtitles أنا الفتاة التّي كان (براندون جايمس) مهووسًا بها.
    Belki de takıntılı olan? Open Subtitles أصبح مهووسًا ربما؟
    Gerhard Wagner adında bir Alman askerine inanılmaz takıntısı olduğunu söyledi. Kimdir o? Open Subtitles قالت بأنهُ كان مهووسًا بالبحث عن جندي الماني يدعى (غيرهارد واغنر)
    Evet. Bunlara takıntısı vardı. Open Subtitles أتعلم لقد كان مهووسًا بهم
    O zamandan beri Logan vücudunu sağlıklı tutma takıntısı geliştirdi. Open Subtitles ومن وقتها، (لوغان) أصبح مهووسًا بما يضعه في جسده.
    Zarn kafasını bu kristallerin gücünü kullanarak evreni fethetmeye taktı. Open Subtitles لقد أصبح (ذا زارن) مهووسًا باستعمال طاقة هذه البلورات لاحتلال الكون
    Cherry'nin kayboluşunu kafaya taktı. Open Subtitles أصبح مهووسًا بإختفاء تشيري.
    Ve yaşlı bir profesör onu takıntı haline getiriyor. Open Subtitles وذلك البروفيسور المُسِنّ أصبَح مهووسًا بِها.
    Komplo olayları, kafayı Nazilere takmıştı. Open Subtitles ونظريات المؤامرة، وكان مهووسًا بالنازيين
    Kenny Clarke ve Thelonious Monk'a kafayı takmış durumdasın. Open Subtitles (مازلت مهووسًا بـ(كيني كلارك (و(دولينيوس مونك.
    Atlas'ın bir kontrol manyağı olduğunu hatırlıyor musun? Hani tüm ekibine şu izleme bilekliklerinden taktırıyormuş. Open Subtitles أتذكر كم (أطلس) مهووسًا وكيف يجعل طاقمه بالكامل يرتدي سوارات تعقُّب؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد