Bu yüzden mi ben ailem hakkında konuşmaya çalıştığımda, bana burnumdan elma suyu çektirerek teselli etmeye çalışmanın sebebi bu muydu? | Open Subtitles | أذاً ذلك السبب الذي جعلني لا أَستطيعُ حتى التحدث معكِ بشأن عائلتِي بدون مواساتك بـ عرض شُرب عصيرِ التفاح من خلال أنفِكَ؟ |
Yoo Ra'yla böyle bir ilişkin vardı ama bu şekilde vefat ettiği için son anlarında o şekilde kavga ettiğiniz için huzursuz oluyorsundur diye seni teselli etmek istedim. | Open Subtitles | حسنا كانت بينكما علاقه حميمه ولكنها أنتهت بهذه الطريقة فكرت أنه إن كان شجاركما هو اخر شيء حدث بينكما فلابد انك قلبك يؤلمك بالتالي أردت مواساتك |
teselli için konuştuğum adama bak. | Open Subtitles | تأخذ درجة كاملة في مواساتك السيئة |
Bu sabahtan sonra gelip standart teselli sandviçini sipariş edeceğini biliyordum. | Open Subtitles | و تطلب شطيرة مواساتك المعتادة |
Bu yüzden mi Bayan Bova'yı teselli ediyordun? | Open Subtitles | هل هذا سبب مواساتك للسيدة ؟ |