Dedektif, hiç Tilman'ın ölüm raporunu inceleme şansınız oldu mu? | Open Subtitles | المخبر، كَانَ عِنْدَهُ أنت صادفْ لفَحْص الملفِ على موتِ تيلمن؟ |
Neden eşinizin ölüm gecesini yeniden canlandırmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | لأن يُريدُ التَسْلِية ليل موتِ زوجتِه؟ هو حَسناً، أُخبرُه. |
Kocamın ölümü yüzünden hissettiklerim, size ya da bu göreve sunduğum hizmeti etkilemeyecektir. | Open Subtitles | مشاعري حول موتِ زوجِي لَنْ يُؤثّرَ على الطريقه التى أَخْدمُك أَو هذه المهمّةِ. |
Ken'in ölümünden veya ne yapacağımızdan hiç bahsetmedik. | Open Subtitles | نحن لمْ نتكلمْ حول موتِ كين، أو عن خططنا |
Bu görev, Arayıcı'nın öldüğü bir öngörü olmadan da yeterince riskliydi. | Open Subtitles | هذه المهمه خطيرة بما فيه الكفاية .ناهيك عن رؤية عن موتِ الباحثَ |
İşte bu yüzden kardeşinin ölümüne üzülüyor, ve ona uyuşturucu satan insanları suçluyor. | Open Subtitles | لذا هو منزعج بشأن موتِ أَخِّيه، و يَلُومُه على الناسِ الذين باعوه مخدّراتَ. |
İnsanlar bana kızımın ölümünü sorduklarında, onlara bir kaza olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | عِندما يسألني الناس عن موتِ ابنَتي أقولُ لهُم بأنَ ذلكَ حادثاً |
Ama Beecher öldükten sonra, sen ve ben, durumu eşitleyeceğiz. | Open Subtitles | دعني أقولُ لَك بعدَ موتِ بيتشَر أنتَ و أنا لدينا حِساب و سنُصفيه |
Şöyle ki Bayan, kocanızın ölümüyle ilgili kafamızda bazı soru işaretleri oluştu. | Open Subtitles | حَسناً , ma'am، كانت هناك بَعْض الأسئلةِ رَفعَ حول موتِ زوجِكَ. |
Unutma, bu sefer, ölüm tehditleri savuranlar fotoğraf almayacak. | Open Subtitles | تذكّرْ، هذا الوقتِ، تهديدات موتِ لا تَحصَلُ عَلى صورِ. |
Delaware'de bulunduğum sıralarda ölüm Meleği katilinin haberini yapmıştı. | Open Subtitles | غَطّتْ الملاكَ جرائمِ قتل موتِ في جنرالِ ديلوار بينما أنا كُنْتُ هناك. |
Doğum gününde Hindistan cevizli ölüm maskesi istemeyen çocuk olur mu? | Open Subtitles | الذي الطفل لَنْ يُثارَ مَع a قناع موتِ جوزةِ هند على عيدِ ميلاده؟ |
Kiralık kasa sahibinin ölümü hali. | Open Subtitles | الإستثناء كَانَ في الحدثِ موتِ حاملِ مفتاح الصندوقَ. |
Kızımı ve doğmamış torunumu öldüren canavarın ölümü dışında hiçbir şey öfkemi dindiremez. | Open Subtitles | لا شيء سَيَنهي ذلك الغضبِ ماعدا موتِ الوحشِ... ... الذيقَتلَبنتَي وحفيدي الغير مولود. |
Sevdiklerimizin ölümü bir babanın, bir evladın tüm bu olanların ardındaki sebebi bulmaya çabalarız. | Open Subtitles | مُصابُ موتِ شخصٍ محبوب كوالدٍ أو طفلٍ نسعى جاهدينَ لإيجادِ سببٍ وراءَ كلِ هذا |
Babanın ölümünden ne kadar üzgün olduğumu sana anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيعُ وصفَ مدى أسفي على موتِ والدك. |
Dört çocuğun ölümünden sorumlu olan gerçek şeytanı ele geçireceksiniz. | Open Subtitles | تَحْصلُ على الشيطانِ الحقيقيِ مسؤول عن موتِ |
Bu, öldüğü saati bulma şansımızı artıyor. | Open Subtitles | الآن، ذلك المضيقِ أسفل الوقتِ موتِ إلى ليلة الأربعاءِ. |
İngiliz Hükümeti, bir İngiliz askerinin ölümüne karıştığı için ülkeye iadesini istiyor. | Open Subtitles | و تُريدُ الحكومَة البريطانيَة استلامَه لتورطهِ في موتِ جندي بريطاني |
Ve daha ben Iris Russell'ın ölümünü araştırmaya hazırlanıyorken, olaylar gelişmeye devam ediyordu. | Open Subtitles | لكن بينما أنا كُنْتُ أَستعدُّ لتَحرّي موتِ آيريس آر . ، الأحداث الأخرى فُرِضتْ. |
Tatlım yaptığım her şeyi annen öldükten sonra sadece seni korumak için yaptım. | Open Subtitles | عزيزتي، كلّ ما فعلتُه كان فقط لحمايتكِ. -بعدَ موتِ والدتكِ . |
Benimle Max'in ölümüyle ilgili konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يُريدونَ الكَلام معي حول موتِ ماكس. |
Dün akşam, bir Hutu olan Başkan Habyarimana'nın uçak kazasında ölümünün ardından Orta Afrika'daki Rwanda Cumhuriyeti'nde şiddet olayları meydana geldi. | Open Subtitles | إندلعَ العنفُ في المركزيينِ الجمهورية الأفريقية لرواندا، بعد موتِ رئيسِ هوتو في تحطّم طائرة، مساء أمس. |
O noktada memnun olmamam gerekirdi... bir insanın ölümünde, her hangi birisinin. | Open Subtitles | لا يجبُ أن أشعُر بالسعادَة في لحظةِ... موتِ شخصٍ آخَر، أي شخص |