Bir muz için öldürülebilirsin. Ama bunun dışında herşey çok güzel. | Open Subtitles | يمكن أن تصبح مقتولا بسبب موزة لكن غير هذا فهم لطفاء |
Silik bir çorap mı? Olgun bir muz mu? Küflü bir diş macunu tüpü mü? | TED | هل هو جورب مجعد؟ موزة ناضجة؟ أم أنبوب معجون أسنان متعفن؟ |
Bir saat önce, bir ayağı darağacında diğeri muz kabuğundaydı. | Open Subtitles | قبل ساعة كانت قدمه على حبل المشنقة و القدم الأخرى على قشرة موزة |
Bu sabah erkenden dışarı çıktım. kahvaltı için bir muz almak istedim. | Open Subtitles | في هذا الصباح خرجت مبكرا أردت موزة للفطور |
Eğer muzun bütün radyasyonunu absorbe edebilseydiniz yıllık dozajınıza ulaşabilmek için günde yaklaşık 170 tane muza ihtiyacınız olurdu. | TED | إذا استطعت امتصاص جميع الإشعاعات الموجودة في الموز، ستحتاج إلى 170 موزة في اليوم حتّى تصل إلى الجرعة السنويّة. |
ben palermo da bir muz çalmanın bu kadar önemli olduğunu bilemedim. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأن سرقة موزة في بليرمو أمر خطير جدا |
Çizgi film molası verdim ve muz yiyorum. Harika. | Open Subtitles | أنا آخذ إستراحة رسوم متحركة وأتناول موزة |
Her taze muz için ayrı bir kondom kullanın. | Open Subtitles | مع كل موزة جديدة , استخدموا واحداً جديداً |
Ona muz yemesini ve psikolojiye gitmesi tavsiyesinde bulunduktan önce mi sonra mı? | Open Subtitles | قبل أم بعد إخباره بأن يأكل موزة و تركه يرحل مع تحويله للقسم النفسي؟ |
Senin üzerinde gösterecek değilim, seni şapşal. Aşağı in ve bir muz getir. | Open Subtitles | لن ألبسك إيّاه أيّها الشاذّ انزل وأحضر موزة |
Grace, Ryan'ı doğurduğunda hepimiz muz şeklinde bir çocuk doğuracağını sanmıştık. Aslında dediğin Bennett'teydi. | Open Subtitles | عندما انجبت غرايس براين ظننا انها ستنجب موزة كان ذلك بينيت في الحقيقة |
Çantamda muz vardı, verdim. | Open Subtitles | لقد كان معي موزة في حقيبتي، لذا فأعطيتها له. |
Tanrıya şükür.Kendime başka bir muz ağacı bulurum ben de | Open Subtitles | حمداً لله لأني إن رأيت موزة أخرى هنا لن آكل الفواكه ثانية |
Beni muz yerken yakaladı... ...kıçımdan. Bundan hoşlanmadı mı? | Open Subtitles | لقد رأتني وأنا أكل موزة مع مؤخرتي لم تكن مجنونة كثيرا |
İpe bağlı muz olayını da hikâyeden çıkarmayacağım. Çok iyiydi o. | Open Subtitles | وسأخبرهم أنه وضع موزة بحبل ، نعم هذه ستفلح |
Bir muz kabuğunda kayıp beni hamile bırakabilirsin. | Open Subtitles | فهناك احتمال أن تتعثر بقشرة موزة و تجعلني حبلى |
Evet kahve masasının üstünde duran muz ve etrafına dizilmiş birkaç erik. | Open Subtitles | نعم, موزة و زوج من البرقوق موضوعين على منضدة قهوة |
Sebzeleri püre yaptım. İstersen muz da verebilirsin. | Open Subtitles | لقد نظفت الخضروات , أو يمكنك أن تهرس لها موزة |
Bazen çöpün içindeyken, biraz kafam iyi oluyor, ama bugün içerde yarım bir muz buldum. | Open Subtitles | ،مرةً عندما كنت بالقمامة ، وجدت مصباح رأس صغير . لكن اليوم وجدت نصف موزة |
Prezervatifi, bir muza takarak ağzına sokmuş, ve yanlışlıkla ciğerlerine çekmiş. | Open Subtitles | يحفّز الـ. وضعت الواقي الذكريّ على موزة وأدخلتها فمها واستنشقته بالخطأ |
- merhaba, iyi haber sırtımdaki maymunu muzla besledim bu sabah şimdi çok iyiyim... | Open Subtitles | خبر سار: لقد اطعمت قردة غضبى موزة هذا الصباح |
Bu sarı hırkayı giyme, sokak çeteleri seni Banana Boys'tan sanar. | Open Subtitles | ولكن لاتلبسي المعطف الاصفر لان الحمقي سوف يعتقدون انكِ من موزة الاولاد |
Endişe etme. Banana Boat telefonda. Yaka çiçeklerini kontrol ediyor. | Open Subtitles | لا تقلقي ، فـ"موزة" على الهاتف الآن مع رائع الزهور ، ويتفقد العراوي |
Bir Muzu ısıt ve vajinana sok! | Open Subtitles | تتناولين موزة وتحمّينها وتضعينها في داخلك بينما يعاشرك من الخلف |